Türk Dizileri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Konusu: Evlat edinildiğini öğrenen Sıla, erkek kardeşinin düğününe katılabilmek için unuttuğu memleketine gider ama kardeşinin düğünü diye gittiği düğün kendi düğünüdür.

𓅇

Yıl: 2006-2008

Bölüm: 79

Kanal: ATV

Tür: Dram

Oyuncular: Cansu Dere, Mehmet Akif Alakurt...

𓅇

Kişisel Düşüncem

Ömrü hayatımda böyle saçma bir dizi ne gördüm ne duydum. O kadar ciddiyim. Dizideki tek güzel şey Mardin, onun dışında hiçbir şeyi beğenmedim.

Sıla 18 yaşında, İstanbul'da yaşamış en iyi okullara gitmiş ve iyi yetişmiş bir kızken biyolojik ailesi bunu, köy ağasıyla 'kandırma' yoluyla evlendiriyor. Yazık garibim Sıla'da şey kafasında etnik kökenlerime yolculuk, sağlıklı beslenem, köy hayatı, gezem görem, anam babam... Kızı köyün zırdosuyla evlendiriyorlar haberi yok. Bu nasıl senaryo Allah aşkına! İnsan kendinin evlendirildiğini anlamaz mı? Adamla (zırdo) karşılıklı göbek bile attın, sana bindallı giydirdiler yine de anlamadın. Peki sence bu kimin düğünü?

Hayır birde başrollerin oyunculukları da felaket kötü. Cansu Dere'nin ilk oyunculuğu falan her halde, mimikleri çok kötü. Günümüzde Hande Erçel'e laf atıyorlar ama Cansu Dere oyunculuğu o dönem daha kötü. Zaten Mehmet Akif'in sesi bile kendi sesi değil. Bazen ses ağıza oturmuyor. Madem oturtamayacaksınız niye dublaj yapıyorsunuz. Aşırı saçma, senaryosu da cabası.

Birde sağ olsunlar, günümüzün rezil töre dizilerinin atası olur kendileri. 'Asmalı Konak' hadi neyse de -çok eski izlemedim onu- bu saçma sapan bir dizi. Geleceğe gidip bir şeyleri engelleme gücüm olsa direk 'Sıla' dizisini engellerim, en azından günümüz töre dizileri bir nebze olsun düzgün olur. Hiç olmaz demiyorum çünkü o saçma dizilerin izleyeni çok.

Tecavüz sahnesi mi ararsın, şiddet sahnesi mi ararsın, saçma sapan diyaloglar mı dersin, hepsi var. Hatta daha fazlası bile mevcut. Saçma sapan bir dizi. Başroller bile uyumsuz, çekelim gidelim kafasında. Yani dizi ekibi bile diziye katlanamazken, kimler izledi bu diziyi ya? Çok ciddiyim, kim izledi?

Daha fazla yazmayacağım. Hala izlemek isteyeniniz varsa Youtube'da bölümleri mevcut.

Ülkenin töre dizi rezervini tek başına göğüslenen ATV'ye de buradan tavsiye, salın artık. Valla salın artık!

♡

˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗

﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

: .

* ˚ ✵

.· * • ˚

✶ : · •

.· *

✵ ˚ : ·

* ˚ ✶

✬ . · *

˚ . Diziler , Dizi Önerileri , Nostaljik Diziler , Türk Dizileri

Konusu: Hasta olan çocuğunu ameliyat ettirmek için para arayan Şehrazat, patronu Onur Beyle bir gece geçirme şartıyla oğlunu ameliyat ettirecek kadar parayı bulur. Kadınlara asla güvenmeyen Onur Bey, Şehrazat'ın büyüsüne kapılmaya başlar.

𓆉

Yıl: 2006-2009

Bölüm: 90

Kanal: KanalD

Tür: Dram

Oyuncular: Halit Ergenç, Bergüzar Korel...

𓆉

Kişisel Düşüncem

Evettt, jenerik müziğine aşık olduğum dizi. Bir dönem bırak ülkeyi, dünyayı sarsmıştı (güney amerika, balkanlar falan) Şehrazat'ın inanılmaz kişiliği ve Onur'un mallıklarıyla bütünleşen 'Binbir Gece' konusuyla ve oyunculuklarıyla o dönemin en iyisiydi. Aynı dönem Hatırla Sevgili, Sıla, Doktorlar, Yaprak Dökümü gibi dizilerle birlikte yayındaydı. Bu arada ülke dizi alanında galiba 2006'da altın çağını yaşıyormuş. Bütün sansasyonel diziler 2006 yapım.

Her ne kadar Şehrazat'ın gergin suratı ve gergin saçlarına bakmak baş ağrıtsada 'Binbir Gece' dönemin en iyilerinden. Ve bence kesinlikle dizi sektöründe bir dönemin başlangıcı bile olabilir çünkü bu dizinin benzerlerini ve yandan yemişlerini çok gördük. Günümüzde bile her dizi içinde bir miktar Binbir Gece barındırıyor.

Ayrıca dizide 2000li yılların kötü kıyafetlerini de yakından incelebilirsiniz, belgesel niteliğinde. Düşük bel pantolonlar, etekler, yakası iğrenç tişörtler ve ağır cıncıklıbıncıklı takılar. Erkeklerin pantolonlarına falan hiç girmiyorum. Kötü olan tek şey kıyafet değil, çekim de kötü. Onur (Halit Ergenç) koridorda yürüyor sanki biz de peşinden gidiyoruz. Kamera sallan sallan, tangır tangır çekmişler. Adamın ayaklarına zoomlamışlar falan. Hem sallanıyoruz hem de ayak izliyoruz. Sanatsal...

(Şehrazat'ın kafa s*ken saçı)

Konuyu bilmeyen varsa Şehrazat'ın kocası vefat ediyor, kocasının ailesinden de kimse Şehrazat ve Kaan'ı sevmiyor. Kaan, Şehrazat'ın oğlu. Çok tatlı çocuk valla, küçükken hatırlıyorum dizide bu çocuğun market kasasına benzer bir oyuncağı vardı, çok kıskanırdım :D Neyse devam edeyim. Kaan'ın ameliyat olması lazım yoksa ölecek, Şeho'da gururunu hiçe sayıp kocasının zengin ailesinden para istemeye gidiyor. Aile zengin ama nasıl yobaz, nasıl cimriler. Adam kendi torununa ameliyat olsun diye para vermedi. Mecbur Şehrazat'da parayı Onur Bey (p!ç Onur)'den istedi. Adamda 'benimle bir gece geçirirsen okey' deyince, Şehrazat da ne yapsın 'tamam' dedi. Bu arada Onur'un, Kaan'dan haberi yok ama yine de yaptığına bahane olmaz. Yani Onur = Haysiyet yoksunu.

Şehrazat da mecbur gitti otele. Saçlar simsiyah, kıyafetler simsiyah, gece simsiyah bunlar birlikte oldular. Sabah Şeho parayı aldı sonra vın. Zaten adamın suratına bile bakmadı o olaydan sonra. Hikaye böyle başlıyor.

Kadınlara güvenmeyen ve küçük çocuk gibi kendini bir masal kitabı kahramanıyla bir tutan Onur'un Şeho'ya aşık olmasıyla ilerliyor dizi. Şeho'ya düşmeyende ne bilim... Bergüzar ef-sa-ne! Oyunculuk, surat, boy, pos, endam... Kadında her şey fazlasıyla var ama işte dizinin konusu tartışmaya açık.

O sahneden sonra zaten sürekli 'o karanlık gece' 'o karanlık gecede' 'benim simsiyah gecem' 'senin simsiyah giyindiğin gece' diye saçma sapan betimlediler geceyi. Yattığımız gece, demek bu kadar mı zor aq? Hayır yani neyi uzatıyorsunuz daha fazla, anlayabiliyoruz hangi geceden bahsettiğinizi. Karanlık gece deyince daha mı edebi oluyor? Anlamadım ben.

(işte o merakla beklenen simsiyah gecenin bir kaç dakika öncesi ve Şeho'nun migren azdıran saçı)

Oyunculukları, değişik konusu ve mekanlarıyla dikkat çeken Binbir Gece dizisine bakmanızı tavsiye ediyorum. Biliyorsunuz ki Halit ve Bergüzar'ın aşkı bu diziyle başladı -.-

Artık nostaljik dizilerin dibine vuracağız!

Bu arada dizinin çok sevdiğim jenerik müziğini yazıma eklemeye çalıştım umarım başarmışımdır. Eğer başardıysam siz yazıyı açtığınızda müzikte başlayacak ama eğer başaramadıysam müziği duyamazsınız büyük ihtimalle. Olmadı siz yine de etrafa bakının belki otomatik olarak başlamamışta olabilir.

♡

˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗

﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

: .

* ˚ ✵

.· * • ˚

✶ : · •

.· *

✵ ˚ : ·

* ˚ ✶

✬ . · *

˚ . Diziler , Dizi Önerileri , Nostaljik Diziler , Türk Dizileri

Konusu: Kan davalı oldukları aile ile barış sağlansın diye evlendirilen Zeyno, düğün gecesinin ertesi günü kocası tarafından terkedilir. Kocasının İstanbul'a kaçtığını öğrenen Zeyno intikam için kocasının peşinden gider. Daha sonra, polis olan memleketlisi Memoli ile yolları kesişir.

𓆙

Yıl: 1999-2002
Bölüm: 90
Kanal: KanalD
Tür: Dram, Komedi
Oyuncular: Mehmet Ali Alabora, Meltem Cumbul, Ayten Gökçer...

𓆙

Kişisel Düşüncem

Bütün fotoğraflar o kadar kötü ve kalitesiz ki yazıya ekleyecek foto bulamadım. Eski dizi sorunsalı... Eğer fotolar kalitesiz geldiyse kusura bakmayın :)

Tam kapanmada bir sürü eski diziye başladım, aslında geçen senenin başından beri eski dizileri izliyorum desem daha doğru olur. Sıkıntıdan insan ne yaptığını bilemiyor. Yılan Hikayesi, en ünlü eski diziler, listesinin başında geliyor. Zaten Mehmet Alabora'nın gençliği de diziyi izlemek için en büyük nedenim. Ne yapabilirim yakışıklı adamların oynadığı dizilere karşı bir zaafım var. Bunu artık inkar etmeden kabul ediyorum.

1999 yapımı olan dizi, ben doğmadan bir kaç yıl önce başlamış o yüzden bana tabii ki de tuhaf geldi. Konuşmaları ve çekimleri olsun farklı görünüyor. Gerek diğer dizilerle olan farkını gerekte ülkenin değişimiyle ilgili farkı rahatça anlayabiliyorsunuz. Her şey çok farklı. Kıyafetler, ayakkabılar, konuşma tarzları. 20 yılda her şey ne kadar büyük bir şekilde değişmiş. Tuhaf karşılamamak elde değil.

Oyunculuklar iyi ama hikayeye iyi denemez, çok basit. Fakat şöylede bir gerçek var 1999 yapım olmasına rağmen kendini çok iyi izlettiriyor. Memoli'nin yakışıklılığından mı bilmem ama izliyorum. Zaten bölümler 50 dakika, güncel dizilerimize göre daha çabuk -çok daha çabuk- bitiyor.

Diziyi ilk açtığımda jeneriği beni diziye karşı bayağı bir itti. Çok eski ve kötü bir şey izleyeceğimi düşündüm ama dizi kötü değildi. Yani giriş jeneriği çok kötü! Paintle yapmışlar gibi. Yılan Hikayesi, yazısı ileri geri gidip geliyor. 10 yaşında çocuk yaptı deseler inanırım. Çok komik. Tamam günümüzle kıyaslamayacağım ama gerçekten çok komik. Videosunu ekleyeyim izleyin :D

Eğer vaktiniz varsa ve izleyecek dizi arıyorsanız kesin bakın derim. En azından birinci bölümü izleyin. Nostaljik, keyifli bir dizi. O dönem neden ünlü olduğu da belli oluyor zaten. Oyuncular çok iyi. (Özellikle Memoli) Ama benim izlerken tek sinir olduğum şey Meltem Cumbul'un oyunculuğu. Sürekli bağıra bağıra konuşuyor, bilgisayarın sesini her zaman açıp kısmak zorunda kalıyorum. Kadının ayarı yok. Karakteri (zeyno) zaten sürekli heyecanlanıp duruyor, o heyecanlandıkça Meltem Cumbul krize giriyor resmen. Az sakin oynasaydın abla ama onun dışında iyisin (sanki çokta umurunda zaten 20 yıl geçmiş üstünden :D)

Youtube'da dizinin bütün bölümleri mevcut, oradan izleyebilirsiniz. Şimdiden iyi seyirler, kesin birinci bölüme bir bakın derim.

♡

˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗

﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

: .

* ˚ ✵

.· * • ˚

✶ : · •

.· *

✵ ˚ : ·

* ˚ ✶

✬ . · *

˚ . Diziler , Dizi Önerileri , Nostaljik Diziler , Türk Dizileri

Konusu:

Temizlik işlerine giden Fatma, kayıp eşi Zafer’i ararken beklenmedik bir kaosun içine çekilir. Fatma kimsenin şüphelenmediği görünmez bir “temizlikçi” olduğunu fark eder.

/̵͇̿̿/'̿̿ ̿̿ ̿̿

Burcu Biricik, Uğur Yücel, Mehmet Yılmaz Ak...

Netflix

6 Bölüm

45 Dakika

/̵͇̿̿/'̿̿ ̿̿ ̿̿

Kişisel Düşüncem

Sonunda vizelerim bittiğine göre artık bloguma kaldığım yerden devam edebilirim. Açılışı da, 27 Nisan Netflix'e yüklenen Fatma dizisiyle yapalım dedim. İyi demişim :)

Siz bunu ne zaman okursunuz bilmiyorum ama ben diziyi 27 Nisan günü izledim. Merakıma yenik düşüp yüklendiği an hemen açıp izledim, zaten dizi o kadar heyecan vericiydi ki neredeyse açtığım gibi bitti.

Aranızda 'Şahsiyet' dizisini izleyip sevenler varsa bu diziyi de seveceğinize eminim çünkü ben aynı vaybı aldım. İki dizide de cinayet işleyebileceği tahmin edilmeyen karakterlerin milleti nasıl üçer beşer zekice öldürdüklerini anlatıyor. (Min 3-5)

Kısaca konudan ve Fatma'dan bahsedeyim.

Fatma'nın kocası başkasının suçunu üstlenerek hapse giriyor. Zaten çift köyden İstanbul'a yeni geldikleri için çok yabancılık çekiyorlar, Zafer'de hapse girince Fatma mecbur hasta çocuğuyla tek kalıyor. Daha önce hiç çalışmayan Fatma geçimini sağlamak için temizlikçiliğe başlıyor. Bu sırada bir sürü zorlukla uğraşırken başına daha kötü şeyler gelmeye devam ediyor. Psikolojik durumu hiç iyi olmayan Fatma, hapisten çıkıp kayıplara karışan kocasını aramaya başlıyor. Eğer kocasını bulursa başına gelen kötü şeylerin sona ereceğine olan inancını hiçbir zaman kaybetmiyor. Ta ki Zafer'in gerçek yüzünü anlayana kadar. Sonra zaten Fatma önüne kim çıkarsa temizliyor. Tertemiz ediyor adamları, pasparlak. KILİNIR FATMA!

Konuyu bir kenara bırakalım oyunculuklardan bahsedelim. Burcu Biricik tabii ki harika oynamış. Yiğidi öldür hakkını yeme. Son olaylardan dolayı kızgın olsam da şu an için yapacak bir şeyim yok. Oyunculuğu çok iyi, gerçekten Fatma'nın neler hissettiğini bize çok güzel geçiriyor. Fatma tahmin edebileceğiniz gibi çok zor bir karakter. İçinde çok zeki bir yan olmasıyla beraber aslında cahil de bir karakter. Ama benim Fatma ile ilgili en beğendiğim özelliği kesinlikle ne yapacağını kestiremiyor olmam. Duygusunu hissedebiliyorsunuz ama neler yapacağını tahmin edemiyorsunuz.

Fatma, küçük yaştan itibaren zorluklar yaşamış bir insan olarak çıkıyor karşımıza. Bu zorluklar büyüyene kadar katlanarak devam etmiş. Duygu yoğunluğu yüksek bir yapım olmasına rağmen bence, heyecan ve gizem daha ağır basıyordu. İzlerken çok gaza geliyorsunuz. Fatma'nın temizlikçi sıfatıyla kill alması ve hiç kimsenin ondan bunu beklememesi diziyi çok daha heyecanlı yapıyor çünkü 'acaba ne zaman fark edecekler' diye düşünmeden edemiyorsunuz. Ki bence Burcu Biricik'in oyunculuğu bu sahnelerde daha çok parlıyordu.

Diğer oyunculara gelecek olursak zaten hepsi bilindik ve tanıdık oyuncular. 'Bu oyuncuyu tanımıyorum' dediğim kimse olmadı. Galiba Netflix, yeni oyuncular oynatıp riske girmek istemiyor, pek anlamadım. Mafyatik rollerde, gerçekten de sokakta görsem suratına bakmayacağım sakallı sakallı, pis pis herifler oynuyor. Kendileri de çok iyi oynamış. Yani o kadar iyi oynamışlar ki ölmelerine gram üzülmedim :)

Diziyle ilgili 'olmasaydı' dediğim bir şey var mı diye düşünüyorum, pek yok galiba çünkü Fatma dizisi, benim beklentilerimi karşıladı. Beklentim çok yüksek ya da düşük değildi tam ortadaydı ve karşılandı. Galiba diziyle ilgili eksik bulduğum yer, geçmişin çok net bir şekilde aktarılmaması. O da büyük ihtimalle ikinci sezonu çekmeyi düşündükleri için olabilir çünkü dizinin sonu şüpheli bitti. Büyük ihtimalle ikinci sezonun gelecek.

Dizinin konusuna gelecek olursak, izlememin üstünde biraz zaman geçince kafamda daha net şekillendi her şey. Ben konuyu 'Şahsiyet' dizisine benzettim. İşleniş olarak değil ama hikaye benzerlikleri var. Ne zaman bir işimiz tutsa ona benzer 3-4 iş daha yapıyoruz. Bu bizim ülkenin vazgeçilmezi ama Fatma dizisi kötü olmadığı için sıkıntı yaratacağını düşünmüyorum.

Şimdiden iyi seyirler :)

♡

˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗

﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

: .

* ˚ ✵

.· * • ˚

✶ : · •

.· *

✵ ˚ : ·

* ˚ ✶

✬ . · *

˚ .

Türk Dizisi , Diziler , Dizi Önerileri , Çerez Diziler ,

Konusu:

Nalan, sıcakkanlılığı ile herkesin ilk görüşte sevgisini kazanan, dünyalar güzeli bir genç kadındır. Ailesinin tek çocuğu olduğu için el bebek gül bebek büyütülmüş, hayatını varlık içinde yaşamış ve en iyi okullardan dereceyle mezun olan Nalan, Türkiye’nin en büyük oteller zinciri olan Koroğlu’nun şirketinde mimar olarak çalışırken birden kendisini Sedat Koroğlu’yla evlilik arifesinde bulur. Nalan ve Sedat, geçmişlerinde sakladıkları karanlık sırlardan uzaklaştıklarını düşünerek, umutla bu masalda el ele yürümeye başlasalar da; kısa bir zaman sonra hayatları, gerçek bir karanlığa gömülecektir.

✾

KanalD

Burcu Biricik & Feyyaz Şerifoğlu

✾

Kişisel Görüşüm

Merhabalar, nasılsınız? Ben bok gibiyim çünkü sınavlarım başlayacak ama tek bir derse bile girmedim, ki derslerimin çoğu da İngilizce ve ben gram bir şey anlamıyorum ehueh... Ağlanacak halime güleyim bari :)

ღ

22.04.21

(DİZİ ZİVANADAN ÇIKTI. YORUMUMDA B*KA SARABİLİR DİYORDUM, SARDI. İZLENECEK TEK BİR YANI YOK! GÜYA 'PSİKOLOJİ' ADI ALTINDA KADINLARI REZİL BİR DURUMA SOKUYORLAR. MANTIKLI HİÇBİR AÇIKLAMASI VE SAHNESİ YOK! KİTABINI OKUMADIM AMA DİZİDEKİ GİBİ OLAYLARIN YAŞANDIĞINI DA DÜŞÜNMÜYORUM. YOK İKİ KAT KORSELER, YOK KIZIN YEMESİNE KARIŞMALAR, REZİL REZİL HACI-HOCALAR, BAŞROLÜN SÜREKLİ BANYO YAPTILIRMASI, BEKARET TESTİ GİBİ ABUKSABUK SALAK SAÇMA ŞEYLER! BU DİZİ, EKRAN KARŞISINA GELENE KADAR KAÇ KİŞİNİN ÖNÜNDEN GEÇİYOR AMA KİMSE DE AÇIP AĞZINI TEK KELİME ETMİYOR! YAZIK! TÜRK TELEVİZYONUN 'KADIN'I KULLANARAK BİR YERLERE GELME ÇABASINDAN ÇOK SIKILDIM. BİZİM DİZİ-FİLM SEKTÖRÜNDEN BİR HALT OLMAZ! KEŞKE İZLENME ÇABASI İÇİNDEKİ PARA AVCILARININ HEPSİNDEN KURTULSAK DA ADAM AKILLI ŞEYLER İZLESEK!)

Camdaki Kız dizisinin ilk fragmanını izlediğim zamanı çok net hatırlıyorum çünkü fragman beni, tahmin edemeyeceğim kadar etkilemişti. Kıyafetler, mekan ve en önemlisi Burcu Biricik, insanı büyük bir peri masalının içine sürüklüyor. Zaten eklediğim görsellerden de anlamışsınızdır. Konusu şimdilik çok iyi ve akıcı ilerleyen bir konu, gerçi daha bir bölüm izledik ama bizim dizilerde bir bölüm başka ülkelerin dizilerinde 4-5 bölüme tekabül ediyor. Yine uzatmışta uzatmışlar... 2 saat 40 dakika. Genelde dizilerin ilk bölümleri kısa olur diğer bölümlerine göre ama bu sefer öyle bir şey yapmadılar herhalde, eğer yaptılarsa dizinin diğer bölümlerinin 3 saat olması gerek (yuh artık).

Oyunculukları çok beğendim, belki bir tek Feyyaz'ın oyunculuğu sırıtıyor olabilir ama o da zamanla düzelir diye düşünüyorum çünkü kendisini 'Kırmızı Oda'da çok beğenmiştim. Bence, yürüyüşünde de bir tuhaflık var ama anneme göre normal yürüyor? Aranızda izleyen arkadaşlar varsa eğer, Allah aşkına bir tuhaf yürümüyor mu sizce de, bacaklarının arasından otoban geçiyormuş gibi (neyse).

Dediğim gibi dizinin özellikle mekanları çok güzel. Ne ararsanız var! Yalı desen var, köşk desen var, holding desen var, ee daha ne olsun? Özellikle köşe bayıldım, çok sisli ve sanatsal bir havası. İçindeki tablolarla başka bir alemden gelmiş gibi duruyor. Anlayacağınız mekanlar da on numara! 'Peki bu dizinin kötü tarafları var mı' derseniz eğer, var. Yönetmen!

Çekimler berbat ötesi! Türk dizisi mi, Hint dizisi mi belli değil! Zum üstüne zum! Adamı bir kere zumluyorlar yetmiyor 10-15 kere daha zumluyorlar. Yönetmen, sanki pandemi dönemi mezun olmuş gibi.

Iphone telefonla çekilen 'Çıplak' dizisinin çekimleri bile daha güzel. Diziyi izlerken sinir krizi geçirdim! Hadi bir kere zumla anlarız da her sahnede 10-15 kere zumlamak ne demek! Miyop muyuz biz? Koca ülke mal mı da konuşan karakterleri ayırt edemiyor, sen zumluyorsun. Kim konuşuyorsa kamera birden onun ağzının içinde bitiyor.

Bu rezalet çekimlerin dışında her şey gayet iyi, konusu özellikle şu an için değişik ve ilgi çekici (inş b*ka sarmaz). Kitaba göre dizide aşk üçgeni görmemiz muhtemel bir gerçek, ilerleyen zamanlarda göreceğiz bakalım neler oluyor. Şimdilik yönetmen değişse yeter...

♡

˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗

﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

: .

* ˚ ✵

.· * • ˚

✶ : · •

.· *

✵ ˚ : ·

* ˚ ✶

✬ . · *

˚ . Diziler , Dizi Önerileri, Yorum

Konusu: Evlat edinildiğini öğrenen Sıla, erkek kardeşinin düğününe katılabilmek için unuttuğu memleketine gider ama kardeşinin düğünü diye gittiği düğün kendi düğünüdür.

Kişisel Düşüncem

Konusu: Hasta olan çocuğunu ameliyat ettirmek için para arayan Şehrazat, patronu Onur Beyle bir gece geçirme şartıyla oğlunu ameliyat ettirecek kadar parayı bulur. Kadınlara asla güvenmeyen Onur Bey, Şehrazat'ın büyüsüne kapılmaya başlar.

Kişisel Düşüncem

𓆙

Kişisel Düşüncem

Konusu:

Kişisel Görüşüm

💗

En Sevdikleriniz

Takipçiler :)

Gözlüklü Neler Yapıyor?

Bir Şans Ver

Zaman Makinesi

2022 Yazılarım

2021 Yazılarım

2020 Yazılarım

2017 Yazılarım

2016 Yazılarım

2015 Yazılarım