The Devil Wears Prada (Film Yorumu)


Konu: New York moda dünyasının göz alıcı karmaşasında , 34 bedenli muhteşem kadınlar içindeyken saçınızın kötü olduğu bir gün iş hayatınızın sonu olabilir. İşte Runway Dergisi bu inanılmaz cehennemin tam ortasıdır. Miranda Priestly (Meryl Streep) ise moda dünyasının en güçlü kadını Runway'in korku salan kraliçesi kendisine bir asistan alacaktır. Milyonlarca kızın hayatını verebileceği bir iş ise sıradan bir New York'lu olan Andy Sachs (Anne Hathaway) için göz kırpmaktadır. Yapacağı iş kesinlikle kendisine saygısı olmayan insanların yapabileceği türden, yaşamı bırakıp çalışmaya dayalı bir tür Miranda köleliğidir.

Şeytan Marka Giyer

2006

109 Dakika

Komedi/Dram


Kişisel Düşüncem

Herkese merhaba :) Aslında 'Sex And The City' maratonuna bir şekilde girişmiş bulunuyorum ama o kadar uzun sürüyor ki başka hiçbir dizi-film izleyemiyorum. Vay bee! Ne dertlerim varmış(!) Dert dediğin böyle olsun aq. Neyse, şu an ben bu yazıyı yazarken saat gece bir ve iki saat sonra Kadınlar Olimpiyat Voleybol maçımız başlayacak. Güney Kore-Türkiye. Hemen tahminimi yazayım bence, 3-1 alırız (inş) Sabaha kadar uyanık durup maçı izleyeceğim, şimdiden bana kolay gelsin, tşk. (Gelecekten geliyorum 3-2 yenilmişiz, uzun bir süre ne k-drama izleyeceğim ne de k-pop dinleyeceğim, tşk)


Filme gelecek olursak hayatımda bu kadar kuğul isimli bir film görmedim ama yazar sanki ismi bulmuş sonra da 'ulan bu ismi harcamayayım aq bir kitap yazayım' demiş gibi. Her şey ismi bulduktan sonra başlamış. Yazar dedim, doğru dedim çünkü filmin kitabı var. Lauren Weisberger kitabın ve doğal olarak filmin yazarı. Kitap ve film Lauren'ın otobiyografisinden oluşmakta. Kadın, Vogue baş editörü Anna Wintour'a yaptığı asistanlık deneyimini romanlaştırıyor. Anna'nın resmini koyacağım ve aranızda tanımayan varsa da aslında tanıdığını hemen fark edecek. Kendisini bireysel olarak tanımayabilirsiniz ama onu moda haftalarında podyumları izlerken %100 görmüşsünüzdür. Halihazırda hala Vogue'un baş editörü, 71 yaşında...

(sj bir resim kullanma isteğimi bastıramadım)

 Heh bu teyzemiz işte! Kitap+film hepsi bu teyzemizin zor ve başarılı kişiliğinin arka planını gösteriyor. Ne başarıdır ki 71 yaşında hala modanın en ünlü zekalarında birisi. Zaten filmi izlediğinizde de tam olarak nedenini anlayacaksınız. Acımasızlık desen onda, gam yemezlik onda, aşağılama desen alası onda kısacası şeytan işte ve marka giyiyor. 
Yaneyy, nasıl desem çok beğenemedim. Kesinlikle Cruella tarzı bir şey bekliyordum ama bence çok sönük kaldı. Beklediğim gibi olmadı. Tamam, filmin bir mesajı var ama sadece mesajı var. Biraz daha havalı ve şeytanca olabilirdi. Eğer yazar olmasaydı filmde -karakter olarak- on numara bir film olabilirdi. Miranda Priestly'in filmi tek başına sırtlandığı bariz ortada, diğer karakterler kişilik olarak vasat altı. Tabii bu bize gerçekte Anna Wintour'un ne kadar havalı bir insan olduğunu gösteriyor...



Meryl Streep, Anna'yı o kadar güzel oynamış ki hayran kalmamak elde değil zaten kendisi bu rol için en iyi aktrist dalında Oscar'a aday gösterildi. Tarih 2007 tabii ki.

Anne Hathaway'a gelecek olursak hepimizin bildiği ilk uzun metrajlı filmi (2001-2004) Acemi Prenses'ten sonra, yaptığı ilk yetişkin filmi Şeytan Marka Giyer ve bu film sayesinde büyük bir ün yakaladı. Filme karakter olarak da cuk diye oturmuş kendisi. Hem bu kadar paspal hem de bu kadar elegant olmayı ancak bu kadın başarırdı zaten. İnanılmaz zarif ve doğal güzel bir kadın, özellikle Channel giymişken.




Sex And The City'i izlerken fark ettim ki moda olarak 90'lar ve 2000'lerin başlarına tapıyorum. Bu filmde kullanılan kıyafetler de harika ama 90'ların eline kimse su dökemez, gerçekten moda konusunda inanılmaz iyiler. Tek kelimeyle harika! Bu konuya Sex And The City'i yorumladığımda daha çok değineceğim çünkü birisinin değinmesi lazım! Ayakkabıları görmeniz lazım, feminen tarzları, özellikle elbiseleri...
İzlemekte geri kalmışım. Bundan sonra doğumumdan önce çıkmış dizi ve filmlere öncelik vereceğim, çok şey kaçırmışım. Acaba 90'larda yaşamış olsaydım neler yapardım? Düşünmeden edemiyorum. Dertsiz tasasız en güzel yıllar bence. Her şey yeni yeni çıkıyor, bir anda ev telefonundan cep telefonlarına geçiyorlar, tuhaf bence...




The Devil Wears Prada, 2000'lerin klasik filmlerinden izlemezseniz çok şey kaybetmezsiniz ama bir bakın derim. Benim için Çerez Film kategorisine giriyor, yemek yerken izleyebilirsiniz. Fazla büyük bir beklentiye girmeyin, sadece izleyip eğlenin. Andy'nin inanılmaz vasat hayatına renk, heyecan ve modanın girmesini büyük bir keyifle izledim ama vasatı vasatın içinden çıkaramazsın. Vasat her yerde vasattır. !Spoi! Eğer işe devam etseydi geleceğin Miranda'sı olabilirdi, olmadı. Neyse...
Ben olsam Miranda'yı bile saf dışı ederdim aq.




˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗
﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

                                      :   .

                                     *   ˚ ✵      

                                          .· * • ˚            

                                           ✶   : · •

                                    .· *

                                          ✵ ˚ : ·  

                               * ˚ ✶

                                              ✬       .   · *

                                                          ˚ .Filmler, Film Önerileri, Disney, Film Yorumu, Komedi Filmi


1 Düşüncelerinİz

Düşüncelerini merak ediyorum :)