•Tanıtım Bülteni•
Sen cennetin varlığından gurur duy, ben cehennemi istiyorum.
Yağan kar şiddetini gitgide artırıyor, koyu renk saçlarıma tutunan kar tanelerinin sayısı çoğalıyordu. Konuşmadı, konuşmadım. Sessizlik... Aramızda her daim geçerli olan bir alfabeydi sessizlik. Ben de bu alfabeye bir kez daha boyun eğdim ve uzun, titreyen parmaklarımı avuçlarımın içine bastırdım. Elimi yanıma indirdiğimde avuçlarımda eriyen kar yere damladı...
Rengi, kan rengiydi.
Rengi, kaybın rengiydi.
Rengi, bir cinayetin rengiydi.
•
Ben kitabı ilk olarak Wattpad'de keşfettim ve sitede bulunan çoğu kitaptan kendini ayırmayı çok iyi başardığını düşünüyorum. Okuduğum çoğu kitabın yeni bölümünü beklemezken Yabancı'nın yeni bölümünü bekliyordum. Kitap kendisini hem kapağıyla hemde ilk cümlesiyle bağlıyor.
"Bir yanımızda cennet, bir yanımızda cehennem varsa dünya araftır."
Sınavlar nedeniyle bitirmem dört günü buldu ama daha erken bitirebilirdim bence
🙃
İlk olarak bu kitaba ön yargı fazlaydı bende almak istememiştim sonra dedim ki 'OKUYACAĞIM ULAN' -ulan abartı oldu :D- ve sonuç olarak okudum bu kısa yollu bir başarı hikayesidir 😃
Bir kaç yerde çelişkiler dışında çok güzel ve akıcı bir kitaptı. Bazı yerlerde Ediz'e küfür bile ettim, gerçekten -çoğu zaman- tiksinç olabiliyor. (Bu tiksinç kelimesi son bir haftadır ağzıma yapıştı resmen)
Kitap genelinde çoğunlukla av ve avcı ilişkisi fazla değildi bu hoşuma gitti. Nedense Ediz'in yaptıklarına ve söylediği sözlere rağmen kanım kaynadı, bende anlamadım. Aslında başka bir açıdan bakacak olursak Ediz'in bu yaptıkları normal bir şey çünkü avcı sonuçta. Doğa'yı sevmek, korumak vb. için yanına almadı. Doğa'da biraz saf, salak ama yeri gelince içinden kaplan çıkan bir kız. Çok güzel bir uyum yakaladılar.
‘Ortalık dağıldığında onu toplayabilirsin…demişti babam bir keresinde. ’…ama bir ruh dağıldığında onu toplayamıyorsun.’
-Yabancı
İlk kitabı aldığımda resmini Facebook'ta paylaştım ve büyük bir tepki aldı. 'Bu kitabı nasıl okursun, bu kitap kadınları küçük düşürücü' gibi bir çok yorum aldı. Başka bir açıdan bakarsak cümlesi bunun içindi, bana güzel gözüken her kitabı alabilirim, okuyabilirim, yorumlayabilirim. İtiraf ediyorum bana da tuhaf geldi ama zaten kitapta da belirtiyor -Wattpad'de belirtildi, daha kitap olarak Wattpad'de paylaşılan bölümlere gelinmediği için kitapta açıklaması yok- doktor, kurbanın -Doğa'nın-
Stockholm sendromu olduğunu düşünüyor. Bilmeyenler için, Stockholm sendromu sana kötü davranan insana aşık olma hastalığı, bir bakıma bütün bunların sebebi de buna dayanıyor.
Doğa'da kendimi de buldum bende kendimi yetersiz görürüm, kendimi ön plana atmayı sevmem ama Doğa benim daha ileri bir boyutum gibi.
Çok... akışkan bir kitaptı 😃 ben beğendim. Kitap bence ön yargıları yazımıyla kırdı. İyi düşünülmüş bir kitap, ayrıntıya girilmiş bir kitap ama bence Ediz ve Doğa birbirlerine çok çabuk bağlandı gibi. Birisi beni kaçıracak ve ben daha bir ay bile geçmeden onu kıskanacağım 😑 saçmalama adamım. Ama kısa kesecek olursak alın, paranıza değecek bir kitap. 32,5 olması biraz tartışılır ama D&R'den almayın derim orada indirim yapmıyorlar çünkü.
Puanım 4, dediğim gibi çok çabuk yakınlaşmasalardı daha iyi olurdu, bazı yerlerde çok azda olsa abartı kokusu aldım tabii bu benim düşüncem. Doğa çok zeki ve güçlü bir karakter Ediz'de öyle. Yazar genç ama iyi bir yazar ileride bir çok eserini görebileceğiz gibi.
Kitabın hatrı sayılır birde hayran kitlesi var, hayran kitlesi olduğu gibi Ediz Çağıran'ı kıskananlarda çoğunlukta. Yakışıklı, kaslı, karizmatik, yeşil gözlü hoş çocuk sonuçta 😃 Bu arada bahsetmedim ama Doğa'nın ilk 'Çimen Yeşili Göz' dediği yeri işaretlemiş bir insan olarak yazıyorum bunları 😂 34.sayfa 3. Satır
Aramızda şimdiden kitabın sonunu tahmin etmeye çalışanlar vardır bende merak ediyorum ikinci kitap çabuk çıksa iyi olur ama büyük bir ihtimalle üçüncü kitapta bitirirler gibi.
Benim kendi düşüncem, kitapta bir cümle geçiyor ve final o cümleyle alakalı olabilir.
"Bu oyun nasıl biter biliyor musun? Sadece ikimizin ölmesiyle."
😱
Kitap serinin devamınında dahada alevlenecek okumanızı tavsiye ediyorum😃
Yorumuma son verirken Ediz Çağıran'ın çok sevdiğim bir sözüyle veda etmek istiyorum.
"Senin için değil, kendim için."
😘
Eğer yorumumu beğendiyseniz Blog'umu takip etmeyi ve aşağıya yorum bırakmayı unutmayınız 🤗 Bir sonraki kitap yorumunda görüşürüz😃
