Kitap Adı: İçinde Bir Sen
Yazar: Binnur Şafak Nigiz
Seri: 1/.
Yayınevi: Dokuz Yayınları
Sayfa Sayısı: 512
Tür: Fantastik, Romantik
Basım Yılı: 2020
*Tanıtım Bülteni*
Kar fırtınası İstanbul’u etkisi altına almaya devam ediyordu.Kurtlar keskin pençeleriyle zihinleri kazıyıp durdu, yılanlar kalan zamanı hatırlatırcasına tısladı. Yıkım her yıl Mahinev’in doğum gününden hemen önce başlayıp, sonraki birkaç ay etkilerini devam ettiriyordu. Şehre yılanlar iniyor, saatler duruyor, mantık çerçevesine sığmayan, açıklanması imkânsız olaylar oluyordu. Fakat Mahinev’in yirmi birinci yaş gününde her şey daha da karanlığa sürüklenecekti. Şehri etkisi altına alan kar fırtınası, kurtların da şehre indiği dedikodusunun güçlenmesiyle Mahinev’in hayal olarak nitelendirdiği görüler tüm bu olay ağıyla bütünleşir. Yoksa tüm bunlar Mahinev’in doğumuyla mı ilgilidir? Mahinev’in sırlarla dolu bir sandığa benzettiği babaannesi, Mahinev’in yirmi birinci doğum gününde ona bir kitap hediye eder. O gece zifiri karanlık, kızıl şafak ile birleşirken Mahinev kitabın kapağını açtığında, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır. Yaşadığı dünyada izine daha önce hiç rastlanmamış bir şehirde, farklı bir boyutta, tehlikeli bir adamın kollarında, aklını parçalara ayıracak bir olay düğümünün içinde mücadelesi başlayan Mahinev’in çözmesi gereken birçok sır vardır ve ona yavaş yavaş dolanarak tüm benliğini ele geçirip düğüm oluşturan bir aşkın pençesine düşmek üzeredir.
Hediyeler: Not Defteri, Poster, Ayraç, 4 Tarot Kartı.
YORUMUM:
Karanlık temalı kitaplar her zaman benim için özeldir. Verdiği hissiyatı diğer kitaplara göre biraz daha fazla seviyorum, galiba benim için özel olmasının sebebi bu. Bu kitap benim Wattpad'e veda etmeden önce okuduğum son kitaptı. Kitabı okurken lisenin başlarındaydım şimdi ise üniversiteye gidiyorum. Kendimi biraz tuhaf hissettim. Belki de bu kitap benim ergenliğime vedamdı, bilmiyorum.
Ama bildiğim tek bir şey varsa o da kitabın benim lisede okuduğumdan farklı olması. Kesinlikle çooook farklı. O zamanı hatırlıyorum da diğer Wattpad kitaplarına göre yazar hep bölümleri uzun tutardı. Bir bölüm başka kitaplarda en fazla 7 dk sürerken bu kitabın bölümleri en az yarım saat sürüyordu ve nitekim kitapta da öyle, sayfa yazıları çok küçük. Kitap 512 sayfa ama normal bir kitapla kıyaslandığında en az 700 sayfa. Farklılığına gelecek olursak karakterler aynı ama konu değişmiş, değişmiş derken daha fazla derinleşmiş. Eskiden kurgusu yeni yeni oluşuyor gibiydi ama şimdi temeller oluşturulmuş. Kafanızda soru işareti bırakacak şeyler cevaplanmış ve daha sağlam bir şekilde yeniden karşımıza gelmiş bir kitap. Daha sağlam yapıda ve düşünülmüş bir kitap. Harita oluşturulmuş, semboller çizilmiş, yeni mekanlar var... Var da var...
Aslında aradığım bir sahne vardı onu bu kitapta bulamadım ama kesinlikle 2. kitapta bulacağımdan eminim. Üzülmedim diyemem, keşke bu kitapta olsaydı :( yok. Kitabı alma sebeplerimden birisi de o sahneydi. Ama yok, olsun. Düşürmüyorum modumu -_-
Kitap, 21. doğum gününden sonra tuhaf olaylar yaşayan Mahinev'in etrafında şekilleniyor. Aslında her doğum gününde çeşitli tuhaflıklar yaşanıyor. Tuhaf olan şeyler sadece yaşananlar değil Mahinev'de tuhaf, babaanne zaten tuhaf ötesi yani aile komple tuhaf. Sonra dabıl tuhaf babaannenin Mahinev'e doğum gününde okusun diye verdiği kitap olayları bambaşka bir yere taşıyor. (Babaannemden beklediğim tek performans doğum günümde keş para vermesidir, kafi.)
Sonra hooop! "Hiç kimse olması gereken yerde değildir." Allah'ın bile 'haberim yok' diyeceği yere ebenin hörekesine uçmuşsun ama ne uçmak! Ben diyeyim 1.90 sen de 2 metre, kaslı, kültürlü ve 3 'r'li bir Wattpad Errrkeği.
1.R: Emir cümleleri.
2.R: Ee tabii ki zengin (gece kulübü var)
3.R: 'Benim dışımda kimseye gülmeyeceksin' ve fazlası...
Kitap bence fantastik olarak iyi kurgulanmış bir roman. Fikri çok güzel, detaylar çok iyi işlenmiş. Hikayenin altyapısı mükemmel, harita yapmaları harika kendimi gerçekten yabancı bir fantastik roman okuyormuş gibi hissettim taa ki Efken ağzını açana kadar :) Yani Efken o kadar şeydi ki, yani nasıl desem, o elindeki 'yaşa' , 'geber' dövmeleri o kadar tuhaf ötesiydi ki. Bazı hareketleri tavırları beni benden aldı. Krinç üstüne krinç oldum. Bir diğer yorucu şey ise betimlemeler. Kesinlikle betimlemeler!
Çok fazlalar... Hatta bu fazlalığı bende betimlemek isterim.
Sanki, Titanik'te Leocuğumla takılırken bir anda geminin büyük bir betimleme dağına çarpması sonucu gemimizin batması ve Leocuğumun kıç kadar kapıya sığamadığı için hakkı rahmetine kavuşmasını anı anına yaşamışım gibi hissettiriyor kitap.
Yani kısacası betimlemeler kitabın dinamiği bozmuş, beeenceee. Ama çözümü basit, baktım çok betimleme var hemen atlıyorum o satırları ve beynim bulanmıyor :)
İkinci kitapta her şeyin daha heyecanlı olacağını düşünüyorum ve sabırsızlıkla ikinci kitabı bekleyeceğim. Çünkü birinci kitap (Engerek) daha çok geçiş kitabı gibiydi.
Onun dışında gözden kaçmış yazım yanlışları vardı azıcık. O da olsun artık zaten 500 sayfalık boyut olarak küçük harflerle basılmış bir kitap.
Fantastik kitapları seviyorsanız bence alın derim ama kitabın içinden çıkan hediyelere, not defterine falan gerek var mıydı? Tartışılır çünkü zamanında ciltli kitaplara en fazla 25 tl veriyorduk şimdi ciltsizlere 35 tl. Aklım almıyor. Yayınevlerinin artık fazla olmaya başladıklarını düşünüyorum. Bu kitap zaten internette yayınlandığında da popüler bir kitaptı, çok satacağı ortada ama bu kadar fiyatını arttırmak için süslemeye gerek var mıydı, yine bilemiyorum. 😐
Spoiler:
En çok son sahneyi beğendim. Yıllar sonra birbirlerini bulmaları ve bunun farkında olmamaları ve kavuşmaları çok duygulandırıcıydı. En etkileyici sahneydi bu sahne. Güneşle ayın karşı karşıya gelmesi son sahne için mükemmel bir detaydı.
İkinci kitap için düşüncelerim kesinlikle bir savaş olacağı yönünde ve tabii ki Efken'in daha ne olduğunu çözemedik. Mahi hakkında az çok bir şeyler biliyoruz ama Efken tam bir kara kutu. Yapacak bir şey yok heyecanla 2. kitabı bekleyeceğiz.
"Merak ediyorum Medusa. Aslında kim olduğunu. Neden var olduğunu. Var oluş nedenini... Neleri sevdiğini, neleri sevmediğini. Bu normal mi? Seni merak etmek beni çok öfkelendiriyor."
*
"Yedi şeytan doğur, beşini öldür, birini terk et, diğerini büyüt."
*
"Kendimi yalnız hissediyorum. İtiraf etmesi benim için çok güç olsa da kendimi hep yalnız hissettim."
*
"Ve senin gibiler ne beni üzebilir ne de kalbime bir kaç el ateş edebilir."
"Sen bu söylediğine inanıyor olabilirsin." dedim ve kapıyı araladım. "Ama yerinde olsam elime bir silah vermezdim."
*
"Karanlığın seni kollarına almasına izin ver. Bırak da aydınlığına karanlık düşsün."
*
"İşte şimdi dudakları dudaklarıma, kalbi kalbime, ruhu ruhuma çeyrek vardı."
*
Okuduğunuz için teşekkürler.
♥
Kitaplar , Kitap yorumu , Engerek , Medusa , İçinde bir sen