Kitap Adı: Öpüşünde Saklı
Yazar: Julia Quinn
Seri: 7/8 (Bridgerton Serisi)
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 383
Tür: Tarihi Aşk
Basım Tarihi: 2012
Tanıtım Bülteni
Gareth St. Clair ciddi bir çıkmazdadır. Ondan nefret eden babası St. Clair mülkünü ve mirasını mahvetme yolunda ilerlemektedir. Gareth'ın elindeki tek şey geçmişin sır perdesini kaldırabilecek ve geleceğin anahtarı olan eski bir aile günlüğüdür. Sorun şudur ki günlük İtalyanca kaleme alınmıştır ve genç adam bu dilde tek bir kelime dahi bilmemektedir.
Sosyete bir konuda hemfikirdir: Hyacinth Bridgerton kimselere benzememektedir. İnanılmaz derecede zeki ve açıksözlüdür. Fakat ona dair bir şey - çekici ve eziyet verici - Gareth'ı nedense etkisi altına alır.
Her yıl düzenlenen Smythe-Smith Müzikali'nde ikilinin yolları kesişir. Hyacinth İtalyancası mükemmel olmasa da ona günlüğü çevirmeyi teklif eder. Fakat gizemli satırları incelerken peşine düştükleri tüm soruların cevabını birbirlerinde bulurlar. Artık hiçbir şey kusursuz tek bir öpücük kadar saf değildir...
YORUMUM
Ahh, sonunda Bridgerton Serisinin -kendimce- sonuna geldim! Bu seriye, bu kitapla son vermeyi düşünüyorum, belki yıllar yıllarr sonra 6 ve 8. kitabı da okurum ama kesinlikle şimdi değil. Öncelikle şunu belirteyim, seriyi bitirdiğim için mutsuz değilim aksine mutlu ve rahatlamış hissediyorum. (Sonunda)
Öpüşünde Saklı kitabına da gelecek olursak ne yazacağımı bilmiyorum valla. Bomboş bir kitaptı. Konusu aşırı basit ve birazda serinin ilk kitaplarının harmanı olmuş desek çoook doğru olur. Ama bu kitabın tek cafcaflı yanı, tek insana 'oh be' dedirten yanı kesinlikle Gareth.
Eğer diğer yorumlarıma baktıysanız -bakmadıysanız aşağıya 7. kitaba kadar bütün yorumların linklerini koymuş olacağım- Bridgerton erkeklerini nasıl itin götüne sokup sokup çıkardığımı okumuş olabilirsiniz ama Gareth, kesinlikle onlardan ayrılıyor benim için çünkü bu çocuk, insana benziyor! Kişilik olarak cidden insan ve öyle diğerleri gibi iqsuz hareketleri de yok, var aslında da çok yok diyelim ki büyüsü bozulmasın.
Biz, bu seride ne erkekler gördük karısını kıskanan mı dersin, evlenmemek için ölmeyi isteyen mi, hakaret edeni mi, salak salak triplere gireni mi, tabii hepsinin ortak noktası mal olmasıydı. Safi mal! Sek mal! Düz mal! Bu erkeler, maruz kaldığım 6 kitap boyunca benim yaşama sevincimi sömürdü, hayat enerjimi yok etti! Mesela kitapları okurken düşünmeden edemedim 'bir erkek karakter, nasıl beyin fonksiyonlarını çalıştıramaz'. Neyse artık sonuçta seriye kendi çapımda bir final yapıyorum bari bu yazımda karakterleri gömmeyeyim :)
Nerde kalmıştık, evet Gareth diğer erkeklere kıyasla çok iyiydi -karakter olarak- kötünün iyisi diyelim. Fazla da övmeye gerek yok. Fakirdi makirdi ama en azından mal değildi. Artık 'mal' demeyeceğim, söz!
Kitabın başından sonuna kadar en çok okuduğunuz kelime kesinlikle 'zeki', yazar yolda kimi görse ona bile zeki demiş. Bu kitaptaki herkes güya zeki, kadın utanmasa tuvalet fayansını bile zeki diye betimleyecek neredeyse. Öyle bir 'zeka' fetişi var ki, sormayın...
Ee yazar herkese zeki deyince, gözünüz kitapta zeki birisini arıyor ama nerdeeee. Yok! 'Zeki konuşmalar, gözlerindeki zeka pırıltısı 1000 km öteden belli oluyordu' betimlemelerine sığınan diyaloglar okudum, gram zeka belirtisi olmayan bomboş diyaloglar. Okudukça sinirden kitabı yemek istedim! Nasıl anlatsam ki boşluğunu, yemin ederim boomboş, Allah belamı versin çok boş. İnanın bana! Kendi çapımda örnek vereceğim.
Ör:
+ Tarkan'ı çok seviyorum.
- Hangi şarkısını?
+ Tarkan'ı. (X içinden düşündü, ne kadar da zeki bir kadın.)
Tabii biraz abartmış olabilirim boşluğunu ama eheueh. Neyse, buna yakın diyelim...
Yani seriyle ilgili bütün yorumlarımı özetleyecek olursam, serinin bütün kitaplarını bir anda almayın, bir anda okumayın... Benim gibi enayi olmayın. Serinin 8 kitabı da var bende ama 6 tanesini okudum -.- Birinci kitabı okuduktan sonra hemen ikincisini okumak istiyorsunuz (yobaz anthony sıtayl) ama üçe gelince durun, ne gerek var, biraz nefes al be kardeşim! Sen beni dinle bak, sonra nefessiz kalırsın. Boğar bu kitaplar adamı...
Güle güleee Bridgerton, yol al balım!👋👋
(Bu arada gifleri çok beğendim, kitaptaki karakterleri andırıyorlar.)
❤
Serinin Diğer Yorumları İçin:
❤
ALINTILAR
*
“Bir insanın kendini hiç büyümemiş gibi hissedebilmesi için aile gibisi yoktur.”
*
“Ama gerçekten gelişmiş bir beynin göstergesi, değişen şartlara ayak uydurabilmekte gizlidir.”
(Bakınız gelişmiş beyin? Ne alaka aq)
*
"Hayatımı feda edebileceğim bir kişiye daha sahip olabilmek için dünyaları verirdim."
*
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤
Kitaplar , Kitap Yorumu , Kitap Önerileri , Bridgerton Serisi