Gözlüklü Kitap
  • 💗
  • Ana Sayfa
  • Ben?
  • 💗

 


Kitap Adı: Rüyalar Gerçek Olsa
Yazar: Julia Quinn
Seri: 4/8 (Bridgerton Serisi)
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 379
Tür: Tarih, Romantik
Basım Tarihi: 2011


*

Tanıtım Bülteni


Herkes Colin Bridgerton'un Londra'daki en çekici erkek olduğunu biliyordu... Penelope Featherington en yakın arkadaşının ağabeyine aşık olmuştur. Ömrünün yarısı onu uzaktan izleyerek geçiren Penelope, onun hakkındaki herşeyi bildiğini düşünmektedir., ta ki en gizli sırrını öğrenip aslında genç adamı hiç tanımadığının farkına varana dek. Colin Bridgerton tutkuları ve önvanları yüzünden içten içe ağabeylerini kıskanan, Leydi Whistledown'ın Cemiyet Gazetesi'nden ne kadar yakışıklı olduğuna dair yaptığı yorumlar dışında dünya üzerinde kalıcı hiçbir şey bırakamadığından şikayet eden gözde bir bekardır. Hayatın sıradanlığından yorgun düşmemek ve annesinin evlilik konusundaki ısrarlarındankurtulmak adına sıksık ülke dışına seyahatler yapmaktadır. Fakat bu kez Londra'ya geri döndüğünde hayatında bir şeylerin değişmiş olduğunu keşfeder - özellikle de Penelope Featherington'un! Penelope'nin de kendine sakladığı bir sırrı vardır. Colin bu sırrı öğrendiğinde bunu bir tehdit olarak mı görecektir, yoksa bu sır ne olursa olsun mutlu sonu etkileyemeyecek midir?



YORUMUM

Tam bir hayal kırıklığı. Üzgünüm ama çok kötüydü :( Hiç hayal ettiğim gibi değildi. Galiba beklentimi çok yüksek tuttuğum için böyle hissetmiş olabilirim ama kötüydü yaniiii. Sen, ilk üç kitap boyunca Colin'i öv öv sonra serinin en tırt karakterini oku! Mantıklı mı bu? Diyecek kelimem yok. Hayır var. Kötü...

1- Colin, gördüğüm en ezik Bridgerton. Özgüven desen sıfır, zerresi bile yok. Hal, hareketler vasat ötesi. Ne istediğini bile bilmiyor. BU NE BE! Madem bu kadar vasat altı bir karakter yazacaktın, Culya sana diyorum! Heh, madem yazacaktın ilk üç kitapta niye öve öve bitiremedin de bizi yükselttin. Colin'e olan libidom arşa yükseldi, kitabı okuyunca da yerin dibine girdi. Colin, şu seride denk geldiğim en vasat karakter, onuncu söyleyişim olabilir ama vasat yani ne diyim.

2- Tamam, Leydi Whist (uzun uzun yazamicam sori)'i öğrendik, zaten iq'su 3'ün üstü olan herkes anlardı. Colin'in öğrenme şeklide güzeldi, bir heyecanlı geldi bana o bölümü de beğendim ama ülkenin öğrenmesi b*k gibiydi. Spoi olmasın yazmayayım onu ama yani düşüne düşüne böyle bir açıklama şeklimi geldi aklına Culya! Pen, kendi açıklayabilirdi. Dış kapının dış mandalı ezik Colin'e mi kalmıştı bu sırrı açıklamak. Colin'in kitaptaki tek vasfı bu arkadaşlar, benim gibi fazla beklentiye girmeyin. Eziğin en önde bayrak sallayanı bu çocuk. Bir de Pen'i kıskanıyor, yavşak. Kıza yrk gibi davranıyor. Sen kimsin ya? EZİK!


Bütün okuduğum romanlardaki kötü yazılmış karakterleri liste yapsam başı bu salak çeker. O derece salak. Kızın -Pen- resmen başarısını kıskanıp krize girdi. Bakın, Colin'den aldığım vayb eşittir Öyle Bir Geçer Zaman Ki Murat, pussy krizi. Aynısı, aynısı yaa. !Spoi Alarm! Evlendiler, biz bekliyoruz ki fırtınalı bir evlilik olacak. Bu salak, Pen'in başarısını nasıl kıskanıyor. Hasetinden kuduruyor resmen, gurursuz ya... İnsan karısının başarısını kıskanır mı? Sexist köpek.


Pen'e diyecek lafım yok. On numara karakterdi. Diğer Bridgerton kadın karakterleri gibi güçlü ve akıllı. Tek mallığı yıllarca Colin gibi bir salağa aşık olmasıydı. Mallık yani. Kendine ait gazeten var, vizyonun on numara, kitap okuyorsun bir kere, daha ne olsun ama Colin'e aşıksın yani dümdüz malsın kanka. Ne diyim? 

Yobaz Colin'in mallıklarını sıralasak bitmez. Çok fazla. Pen'e şehre gittiği için kızdı? Ulan bunu unutmuştum aklıma geldi yine krize gireceğim. Sen kimsin yobaz köpek! Çomara bak. Sexist p*şt! 'Nasıl tek başına şehre gidersin' sana mı soracak yrk! Ahh Pen ahhh, senin ben aşkının ızdırabına sokayım... Aşık olduğun herife bak... cık cık.

Mal sıralaması bitmiyor bu kitapta, sori. Pen'in annesi Colin'den de maldı ama çok şükür az gördük kendisini. Kadın Colin'i küçük kızına yapmaya çalışıyor 🤮 Yazık yavrum Pen, dört tarafı mallarla çevrili. Ağlasam ağlasam Colin'in amaçsızlığına değil bu kızın kaderine ağlarım. Rezalet, garibim.


Hadi onu bunu geçtim, bir şekilde okuduk, beğendim beğenmedim ama allah aşkına bu kitabın fiyatı ne? BU KİTABIN FİYATI NE! BİZ TAŞ OKUYALIM! YAPRAKLARA YAZALIM KİTAPLARI! BURDAN İNSAF YOKSUNU YAYINEVLERİNE İKİ ÇİFT LAFIM VAR! HARAM ZIKKIM OLSUN, KARTON KAPAK BİLE OLMAMASINA RAĞMEN KIYTIRIK KİTAP NEREDEYSE 40 TL! WTF! BİZ ENAYİYİZ, VALLA ENAYİYİZ! ÜLKEDE TOPLASAN 10 KİŞİ KİTAP OKUYORUZ, FİYATLARA BAK AYAK ÜSTÜ S*KİLİYORUZ! KİTABINIZA DA SİZE DE...


ÜFF DAHA FAZLA YAZMAYACAĞIM.


❤

Serinin Diğer Yorumları İçin:
1- Yüreğe Söz Geçmiyor
2- En Çok Beni Sev
3- Son Söz Aşkın
4- Rüyalar Gerçek Olsa
5- Sonsuz Sevgilerimle
7- Öpüşünde Saklı

❤



ALINTILAR

*


*

"Hiç kimse okumayacaksa, yazmanın önemi var mıydı? Asla duyulamayacak olan sözcüklerin anlamı var mıydı?"

*

"İnsanlar iyi şaraba benzerler. Eğer baştan iyilerse, zamanla daha da iyileşirler."

*

Düşündüğümüz kişiler olmadığımızı keşfetmek, ne hoş değil mi?

*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

❤


Bridgerton serisi, kitaplar, kitap önerileri

 


(1 ve 2. sezonlarda Uraz Kaygılaroğlu oynuyor.) Eğer diziyi önceden biliyorsanız büyük ihtimalle Youtube'da denk gelmişsinizdir çünkü ben ilk Youtube'da denk gelmiştim. Yayınlandığından beri biliyordum ve izliyordum ama BluTv'ye geçince izleyemedim. Malum sebepler :( Fakiruk... Ayy ne üzülmüştüm BluTv'ye geçince, çok komikti çünkü konusu ve oyuncular da harikaydı. Çerez gibi gidiyordu dizi. Bölümler desen en fazla 7 dakika zaten.

Şimdi hazır izleyebiliyorken izleyeyim dedim. 1. sezonu zaten Youtube üzerinden bitirmiştim, 2. sezonunda birinci bölümünü izleyip bıraktım. Tamam, Uraz Kaygılaroğlu'da iyiydi yalan yok hatta onun sayesinde tanıdık diyebilirim ama BİR KEREM BURSİN DEĞİL!  👀 2. sezonu izlemeyi bırakıp -Uraz'ın diziden nasıl çıktığını bile izlemedim- direk 3. sezona geçtim. Zaten 3. sezon ef-sa-neydi! Kerem Bursin'in bir girişi var! Yok böyle bir giriş. Gördüğüm an çığlık atıp tepindim. Adam resmen yürüyen karizma. Bakın koyuyorum aşağıya Kerem'in ilk gözüktüğü sahneyi, öfffffffff yaniiiiii.



(Neden izlemeniz gerek prt.1)

Ne bu? Hayır, cidden ne bu? Kapımı açacağım ve önümde böyle bir ŞEY! 

Şey: Karizma, Felaket Yakışıklı Birisi, En Mükemmel İnsan, Yürüyen Afet, Afet-i Devran, Başyapıt, Kuzeyin Hükümdarı Güneyin Koruyucusu falan filan...

Bu adam yuva yıkar haa! İnsan değil bu! Ben bunun için kredi çeker, batarım. Bütün mal varlığımı (hiçbir şey) üstüne yaparım. Tek kelimeyle, harika. Oyunculuğuna da diyecek kelimem yok. Bu role mükemmel olmuş. Zaten komik birisi, rol desen cuk oturmuş. Adam ceket gibi giymiş rolü. Tam yemek yerken açıp izlemelik dizi. 5. sezonu izlerken iki lahmacun, bir ayran gömdüm. İzlerken alta sıçmalı dizi bu, izleyebiliyorsanız net izleyin. Bu diziyi sorup soruşturmanız hata! Direk açın izleyin. Ama 3. sezon ve sonrası efsane. Bakın Kerem'e düşmeyen gelip suratıma tükürsün, öyle de netim!


Dizi, sitcom, artık her neyse, 5. sezon sürüyor. Her sezon 7 bölüm var ve bölümler genellikle 7 dakika ama aralarda 10dk de var, 5dk de. Bölüm bölüm değişiklik gösteriyor. Her sezon bir sonrakinden farklı mesela, konsept değişiyor ama sezon içi bölümler o sezonun konseptine göre ilerliyor. Örnek: 4. sezon kamp sezonu ve sezonun bütün bölümleri kampla ilgili.



Dizi için çekilmiş fotoğraflara da bayıldım mesela. Tv dizilerinin afişleri gibi değil daha samimi ve kaliteli geliyor. Tv yaz dizilerinin afişleri bile ciddi geliyor göze ama bu öyle değil. Çok tatlı ^.^ 

Nille Kerem'in uyumu da çok güzel, gerçek hayatta da arkadaş oldukları için birbirlerine karşı çok rahatlar bu da tabii ki diziye yansıyor. Bazı sahnelerde kendilerini tutamayıp güldüklerini bile anlıyorsunuz hatta bence o sahneler diğerlerine göre daha komik oluyor. Bana şu an yazacağım şey için 'yok artık' diyebilirsiniz ama Kore dizilerini tekte alır bu kadro😂 Tek yumrukta bütün Kore sektörünü Allah'ına kavuşturur 😂 Tamam son cümlede biraz abarttım ama siz de beni anlayın YEMEK YERKEN İZLENEBİLİYOR BU DİZİ DİYORUM! Daha ne diyeyim!



(Neden izlemeniz gerek prt.2)


Dizinin senaryosu çok komik, her sezon farklı şeyler yaşamaları daha da komik ama en komik olan şey gerçekçi olması. Günümüz ilişkilerine çok benzeyen bir ilişki Nil ve Kerim'in ilişkisi. Bana sorarsanız izleyin derim, güvenin bana çok beğeneceksiniz. Özellikle Kerem'i 💥💣



(Neden izlemeniz gerek prt.3)

Daha prtlar devam eder de benden bu kadar hadi eyw... 

*
*
*
*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤


Türk dizileri , Diziler , Dizi Önerileri , Kerem Bursin 

 



BU BİR ÇAĞLAR ERTUĞRUL ÖVME YAZISIDIR! OKUMAK İSTEMEYENLERE UYARIDIR! ARANIZDA ÇAĞLARCIĞIMI SEVMEYENLER VARSA SG, TEŞEKKÜRLER. UYARI BİTMİŞTİR!


Öncelikle Çağlar Ertuğrul'u nasıl keşfettiğimden bahsetmek isterim. Açıkçası biraz geç oldu, 2017'de 'Fazilet Hanım ve Kızları' dizisi sayesinde tanıdım. Normalde TV izlemem ama o gün, ne hikmetse zaplıyorum kanalları sonra birden Balım'ı gördüm. Dedim ki 'buna düşülür aq' düşüş o düşüş. Aşırı entrikalarla dolu Fazilet Hanım dizisini bile kaçırmadan izledim. Ki normalde hayatta izlemem, bakın altını çiziyorum hayatta. O karizma, duruş, saçlar, kıyafetler, ses tonu, bakışları, tam anlamıyla ON NUMARA ADAM! Ama gerçek hayattaki kişiliğine daha çok düşüyorum, kedi sevgisi olsun, zekası olsun, İzmirli olması olsun, boyu olsun (👌🔥), komikliği olsun GERÇEKTEN ON NUMARA! FAVORİ ERKEK OYUNCULARIM LİSTEMDEKİ TEK OYUNCU! HER ŞEYİYLE MÜKEMMEL BİR İNSAN, KENDİSİNİ SEVMEYENLER MALDIR! BU KADAR DA NETİM!


(bi saniye saçımı boyayıp geri geliyorum) (bu arada boyayı aşk alevi aldım)

(boyadım geldim, hatta yıkadım ef-sa-ne oldu boyamak isteyeniniz varsa alın bu rengi) (ama banyonun ebesi skld)


(OFF OF)


Kendimi arap fanlar gibi hissediyorum. Neyse, utanmıyorum çünkü neden utanayım?😂

Diziyi soracak olursanız, şu an çok kötü. Yani benim tarzım değil. Yok derin devlet, yok kocaman bir masa, kocaman az kalır 4+2 dublex ev misali masa. Örnek:



Olum bu masada millet birbirini nasıl duyuyor? Bağırsam derdimi anlatamam. Birde yunivörsıl, gılobal bir ortam, adamların kulaklıkları falan var çeviri için. Bu dönemde kötü adam olmakta zor iş hee, bir kere derdini anlatamıyorsun 'şurayı patlatalım' diyeceksin diyemiyorsun senin yerine çevirmen diyor, illa masada sandalyeye oturmak zorundasın belki prostatın var, havalı olucam diye takım elbise giyiyorsun belki terletiyor, zor işler yaniii. Her neyse, dizi kötülerine aklım yetmiyor. Paraları bok gibi ama dizide büyük ihtimal iki başrol manitacılık, manitacılıkmasyon yapacak diye boşuna para saçacaklar ortaya. Yok o bomba senin, bu füze benim...  Uff bi, bombanın patlamasına 10 saniye kala öpüşme sahnemiz yok mu be? Çağlar oynadığı sürece okeyim👌

Tamam, bütün kötü adam, yok tek devlet fasafisosunu bir kenara bırakıyorum ama oyuncuların replikleri de bir tuhaf. Ekip olarak bir araya geldiklerinde hepsine aynı odanın içinde söylemeleri için 1 cümle yazmışlar. Adam cümleyi söylüyor saçma sapan bir iki saniyelik boşluk sonra diğer ekip üyesi kendi 1 cümlesini söylüyor sonra yine boşluk sonra başkası bir cümle artı boşluk. Cümlelerin birbiriyle alakası yok, hepsi kendine göre havalı bir cümle söyleyip sırayı diğerine veriyor ama ne cümleler havalı ne de söyleyiş şekilleri. Tipler bütün derin devlet zabazingosunda olan tiplerden, ekstra bir üstünde düşünülmüş karakterlerden değiller. Ekip tam olarak neye benziyor hemen söyleyeyim. Hani yeni nesil Türkçe rapte sürekli 'bizim geng, bizim ekip bela, bizim genge bulaşan ölür, çete yine iş başında' diyorlar ya ama aslında öyle bir geng yok. Hah, tam olarak ona benziyor.

Gerçi daha 2. bölümdeyiz, ilerleyen bölümlerde karakterler oturur herhalde. Senaristin diğer işleri çok ünlü, yenilerden 'Maraşlı' var mesela, 'Poyraz Karayel' en ünlülerinde ama benim için en iyisi 'Kötü Çocuk' filminin senaristi olması(!) Şaheser. Adamın kariyer zirvesi olabilir...

Maraşlıyla ilgili yorum yapmayacağım çünkü izlemiyorum bana çok wetped geliyor. 'B*yan' falan denmesine de katlanamıyorum, sanki inadına yapılmış gibi, ilgi çekicide değil. 


Bu dizinin senaryosu da çok beyzink, Polat+Eşkiya+Adanalı+az buçuk Çukur karışımı bir şey yani. Reytingler 1. olmasını da Çağlarla Deniz'in uyumuna bağlıyorum. Çünkü Fazilet Hanım'da adam akıllı izleyememiştik. Burada da izleyebilir miyiz? ay dont novv? Çünkü ikinci kadın karakterde çok ünlü birisi, hemen diziden çıkacak bir yan rol olacağını düşünmüyorum. Aşk üçgeni is kamik... (aşk üçgenlerinden nefret ediyorum) Hemen bir fotoyla moralimizi yenine getiriyorum.



(🔥🚒🚒)


BU İNSAN MI *Q!


Yani her şeyi özetleyecek olursak dizi tırt, 50+ baba dizisi (bu arada babamla izliyorum ehuehe) ama hayat şartları işte izleyeceğiz. Bu arada Çağlar Ertuğrul'u sosyal medyada takip etmeme rağmen diziden, ilk bölüm çıkmadan 1-2 gün önce haberim oldu. İnsan post bile paylaşmaz mı diziyle ilgili? Ben olsam ben de paylaşmam -_- (sjsjsj)

Onu bunu bırakın, Deniz Baysal'a nolmuş? Efsane olmuş. Fazilet'te rezalet giydiriyorlardı kadını, burada kıyafetler, makyaj falan ateş ediyor. Rol de cuk oturmuş. Sert ve havalı. Güçlü kadın karakterlere her zaman olduğundan daha fazla yükseğimdir.

Yazacaklarım bu kadar, izleyip görelim neler oluyor dizide. Reytingi hep böyle devam etsin ki Çağlarla Deniz'i daha çok izleyelim. (senaryo kötü, wetped. cidden wetped. aynısını bir yerde okuduğuma yemin edebilirim ama kanıtlayamam)



(🔥🧯)

*

*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

❤


(Şuraya bi foto daha patlatayım.)


(on numara kapanış fotosu) (sanat eseri)

Türk Dizisi, Diziler, Dizi Önerileri, Çerez Diziler, 



 


Kitap Adı: Son Söz Aşkın

Yazar: Julia Quinn

Seri: 3/8 (Bridgerton Serisi)

Yayınevi: Epsilon

Sayfa Sayısı: 414

Tür: Tarih, Romantik

Basım Tarihi: 2010


*


Tanıtım Bülteni

Sophie Beckett, aslında bir kontun kızı olmasına rağmen ne Leydi Bridgerton’un meşhur maskeli balosuna gideceğinin ne de Beyaz Atlı Prensi’nin onu orada beklediğinin hayalini kurmaya cesaret edebilir çünkü kibirli üvey annesi tarafından köşkün hizmetçisi olarak kullanılmaktadır. Ama daha sonra, gizlice içeri girmeyi başardığı baloda çekici ve yakışıklı Benedict Bridgerton’un güçlü kollarının arasında dans ederken kendini kraliyet ailesinden birisi gibi hisseder. Yalnız ortada bir sorun vardır, saat geceyarısını gösterdiğinde bu sihrin sona ermesi gerekmektedir.

Kimdi bu olağanüstü kadın? O büyülü geceden sonra, gümüş elbiseli kadının güzelliğiyle adeta kör olmuş Benedict’in gözü başkasını görmez, ta ki kendini, ona garip bir şekilde tanıdık gelen hizmetçi kıyafeti giymiş o alımlı kadını içine girdiği tatsız durumdan kurtarmak zorunda hissedene kadar... Gizemli aşkını bulup onunla evlenmeye yemin etmiş olan Benedict, hayatına giren bu hizmetçinin nefes kesici güzelliğine yenik düşer ve onunla birlikte olmak için, içinde inanılmaz bir istek duyar. Peki kalbini bu hizmetçi kadına sunmayı düşünen Benedict, bir peri masalını andıran ilk aşkını feda etmeyi göze alabilecek midir?

 


YORUMUM


Serinin diğer kitaplarının konusuna göre, Son Söz Aşkın kitabı bana konu olarak daha fazla sürükleyici geldi çünkü bu kitapta diğer kitaplarda olduğu gibi koca aramak için harıl harıl balolara giden bir soylu kızı yoktu. Aksine zor bir hayatı olan Sophie vardı. Sophie, kontun kızı olmasına rağmen üvey annesi tarafından bir hizmetçi gibi kullanılıyordu. Külkedisi masalının Julia Quinn versiyonu da diyebiliriz bu kitap için. 


Fakir bir hizmetçi kızla, zengin ve yakışıklı bir adamın, başlarda imkansız gibi gözüken aşkını okuyacaksınız bu kitapta. Her ne kadar Benedict'in boyuna ve yakışıklılığına düşsem de bu, kendisinin bir korkak ve şerefsiz olduğu gerçeğinin değiştirmiyor. Şerefsiz Benedict, Sophie'ye resmen 'olmadı kumam olursun' diyen bir insan -tabii bunun 1800'ler versiyonunu- iken ona nasıl Şerefsiz Benedict demem.

Benedict sırf Londra aleminde 'fakir bir hizmetçiyle evlenmiş mala bak' damgası yememek için Sophie ile evlenmek istemedi. Bir de utanmadan kıza salak salak tekliflerde bulundu. Adını Feriha Koydum, Emir bile daha insandır. (Ben, Çağlar Ertuğrulcuyum ama Çağatay'da iyidir yani) Neyse işte, Benedict mal anlayacağınız. 2. kitapta da en çok kadın karakteri övmüştüm, bu kitapta da öveceğim. Sophie, bütün zorluklara rağmen kendine çok iyi bakabilen bir karakter. Kendisine bir böcekmiş gibi davranılmasına rağmen, ses etmeyen yaşadığı bütün haksızlıklarla baş etmeye çalışan bir kız. Biraz saftı ama... Biraz değil bayağı👍 Mesela kimse bana kendi babamın evinde hizmetçilik yaptıramaz aq! Azcık ağzını açıp iki kelime etseydin ya da içindeki Hürrem'i çıkarsaydın salak gibi yıllarca hizmetçilik yapmazdın, elin karısı ve onun kızlarına. Neyse ana kadın karakter işte, saf ve salak arası ince bir çizgide sallana sallana yürüyor -_- Ama güçlü bir saf-salak. 


En baştan değineyim kitaba. Sophie, yine babasının evinde haMallık yaparken diğer hizmetçiler bunu akşamki baloya üvey anne ve kızlarından gizli hazırlıyorlar. Aynı, Külkedisi gibi de 12'den önce eve gel diyorlar. Kız da giyiyor cicilerini atlıyor arabaya -balkabağı değil- hoop balo. Sonra içeri girdiği an tahmin edersiniz ki herkes kıza bakıyor. Maskeli balo olmasına rağmen millet kıza düşüyor(!?) Ee herkes düşmüşken, Benedict'in düşmeme ihtimali var mı? Yok yaneğ (yani). Sonra olaylar başlıyor...  Yolları sürekli kesişen çiftimiz en sonunda birbirlerine dayanamayıp öpüşmeler, koklaşmalar. Yok üvey anneden kaçmalar, yok Benedict'e kont kızı olduğunu anlatmamalar, Sophie güya kendimi koruyup kolluyorum ayağına kitaba içinden çıkılamaz olaylar kattı. Halbuki en başta dese 'ben kont kızıyım' her şey böyle mi olurdu? Sonlara doğru zaten biraz sıkıldım. Kitaba heyecan katsın diye olayın akışına uygun olmayan sahneler vardı onun dışında Benedict'e rağmen kitap güzeldi.

Kitabın en çok neresini beğendin, diye bir soru soracak olursanız. En çok Sophie'nin, Benedict'i sevişini beğendim. Benedict'in aksine, Sophie'nin daha çok ve güzel sevdiğini düşünüyorum. Umarım birileri de bizi böyle sever 😂 

4. kitabın yorumunda görüşürüz👋


❤

Serinin Diğer Yorumları İçin:
1- Yüreğe Söz Geçmiyor
2- En Çok Beni Sev
3- Son Söz Aşkın
4- Rüyalar Gerçek Olsa
5- Sonsuz Sevgilerimle
7- Öpüşünde Saklı

❤




ALINTILAR


*

"Onu seviyordu. Birden dünya çok daha güzel bir yer haline gelmişti. Onu seviyordu ve önemli olan tek şey buydu."

*

“En çok hatırlanan şeyler, unutulan şeylerdir."

*

"Gözlerinin derinliklerinde hiç kaybolmayan bir hüzün var."



*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

❤



Kitaplar

 


Kitap Adı: En Çok Beni Sev
Yazar: Julia Quinn
Sayfa Sayısı: 375
Yayınevi: Epsilon
Basım Tarihi: 2011



Tanıtım Bülteni

Yazarınız 1814’ün olaylarla dolu bir sezon olacağına inanıyor, özellikle de bugüne kadar evlenmeyi düşündüğüne dair hiçbir işarette bulunmayan, Londra’nın en gözde bekârı Anthony Bridgerton için. Aslında neden evlensin ki? Söz konusu eksiksiz bir zampara gibi davranmak olduğunda, ondan daha iyisi bulunamaz...

LEYDİ WHISTLEDOWN’UN CEMİYET GAZETESİ, Nisan 1814

 

Ne var ki dedikoducu yazarımız bu defa yanılıyordu. Anthony Bridgerton sadece evlilik kararı kalmamış, bir eş adayı da seçmişti! Önündeki tek engel ise seçtiği kişinin ablası Kate Sheffield’dı - kendisi Londra balolarının o güne dek gördüğü en baş belası kişiydi. Nüktedan ve entrikacı Kate, bir yandan bu izdivacı engellemek konusundaki kararlılığıyla Anthony’yi deli ederken, diğer yandan çapkın vikontun erotik rüyalarının başmisafiri oluyordu. Genel inancın aksine Kate, zampara beylerin zamanla ıslah olup iyi birer koca olabileceklerine inanmıyordu ve Anthony Bridgerton da bu zamparaların arasında en ahlaksız olanıydı. Kate kız kardeşini korumaya kesin kararlıydı fakat kendi kalbinin korunmasızlığı yüzünden de endişe içerisindeydi. Ve Anthony’nin dudakları kendi dudaklarına değdiği anda, Kate ona karşı koyamayacağını anlayıp korkuya kapılmıştı...







YORUMUM


Bu kitabı, serisin ilk kitabı olan Yüreğe Söz Geçmiyor -eğer yorumumu okumadıysanız burada kendisi- kitabına göre daha çok sevdim. Bence bu kitabı daha çok sevmemin nedenleri:
1-Anthony'nin Kont olması
2-Kontlara düşmem
3-Kate

Bu nedenler benim için kesinlikle yeterli :) 

Öncelikle Anthony karakterinin ilk kitapta aşırı yobaz olması bir tık canımı sıkmadı değil. Hatırlarsanız eğer, kendisi 'namus temizleme' gibi nitelendirebileceğimiz bir düello hazırlamıştı (wtf). Hatta birinci kitap yüzünden ikinci kitabı -bu kitabı- pek okumak istemedim ama şu an serinin en beğendiğim kitabı oldu. Çünkü karakterler ve konu olarak ilk kitaptan daha iyi olduğunu düşünüyorum.

Anthony'nin bazı hal ve hareketleri canımı sıksa da Kate karakteri her şeyi kusursuzca kapatıyordu. Kate, çok mantıklı bir karakter. Tarihi bir aşk romanında isteyebileceğiniz en düzgün kadın karakter bence. Yani kendisi 'aynı durumda olsak biz ne yapardık'ın vücut bulmuş hali olabilir. Kate zeki, sivri dilli, dik başlı ve mantıklı. Anthony ise öncelikle Kont sonra zampara ve daha sonraysa Kate'in kardeşine yürüyen bir mal. Bunların hepsini birleştirince de okuması keyifli bir 'Aşk Romanı' çıkıyor karşımıza.

Evet, okuması keyifliydi ve diğer kitaba nazaran komikti. Komikten kastım, olayların komikliğiydi yoksa espri üstüne esprilik bir durum yok, genelde durum komedisi. Anthony'nin sinir krizlerine gülmemek elde değil. Aynı zamanda komik olduğu kadar hüzünlüydü de çünkü iki ana karakterinde küçüklükten gelen travmalarını da okuyorduk. O travmaları birlikte yenmeye çalışmaları da kitabı güzel kılan şeylerden biri. Travmalarla baş etmek = Birbirine daha çok bağlanmak

Birinci kitapta bulunan karakterleri bu kitapta da göreceksiniz. Özellikle Colin'i <3

Şimdiden iyi okumalar...

(Biraz kısa bir yorum oldu ama şu an serinin 5. kitabını okuduğum için fazla yazacak bir şey bulamadım)

❤

Serinin Diğer Yorumları İçin:
1- Yüreğe Söz Geçmiyor
2- En Çok Beni Sev
3- Son Söz Aşkın
4- Rüyalar Gerçek Olsa
5- Sonsuz Sevgilerimle
7- Öpüşünde Saklı

❤





ALINTILAR


*

“Aşk, yüreğini tamamlayacak kişiyi bulabilmektedir.”


*

“Biliyorum, insanın en sevdikleriyle bile korkularını paylaşmasının ne denli zor olduğunu biliyorum.”


*

"Her bir dakikanı ömrünün son anıymış gibi yaşamalısın ve her gününü hiç ölmeyecekmiş gibi geçirmelisin."

*




Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤




Kitap önerileri , Kitaplar , Bridgerton serisi , kitap yorumu

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

💗

Sek insan. Bence ruhsal bunalımlardayım ama çabuk geçer diye düşünüyorum. Bomboş geçen günlerimi değerlendiriyorum. Küfür ediyorum. Komikse gülerim değilse de gülerim. 21

En Sevdikleriniz

  • En İyi Yaoi Önerileri (+18)
  • The Devil Wears Prada (Film Yorumu)
  • Yeni Kişisel Blogum
  • Webtoon-Manhwa Önerileri #2 (En Sevdiklerim)
  • Manifest Kodu (Sayı Sekansları) Nedir? Nasıl Yapılır?
  • Webtoon-Manhwa Önerileri (En Sevdiklerim)
  • Girl From Nowhere - Nanno (Tayland Dizisi Konu + Yorum)
  • Mr. Queen (Dizi Yorumu)
  • Tam Kapanmanın Son Haftası İçin Dizi Planlaması
  • Cruella (Film Yorumu)

Takipçiler :)

Gözlüklü Neler Yapıyor?

Gözlüklü Neler Yapıyor?
İZLİYORUM: Sex And The City, Modern Family

OKUYORUM: Dorian Gray'in Portresi

PasifMelankoli'nin Dolunay Ritüeli Nasıl Yapılır?

Bir Şans Ver



Blogger tarafından desteklenmektedir

Zaman Makinesi

2022 Yazılarım

2021 Yazılarım

2020 Yazılarım

2017 Yazılarım

2016 Yazılarım

2015 Yazılarım

It makes me want to cry, the shining moonlight.

Though my soul may set in darkness, it will rise in perfect light. I have loved the stars too fondly to be fearful of the night.

Distributed By Gooyaabi | Designed by OddThemes