Gözlüklü Kitap
  • 💗
  • Ana Sayfa
  • Ben?
  • 💗

 


Diyecek tek bir kelimem yok.

Yürüyüşlere katılamıyorsanız lütfen Twitter hashtaglerine yardım edin.

#İstanbulSözleşmesi

#KadınCinayetleriPolitiktir

#SUSTURAMAZSINIZ

#BundanSonraÖzSavunma


20  MART'I UNUTMA!



(son fotolar, kadının insan hakları yeni çözümler derneğinden alınmıştır.)

Eleştiriler , Gözlüklüden Seçmeler

 



Ankara ülkemizin başkenti olduğu kadar pavyonların da ana vatanıymış desem? Bu belgeselden sonra pavyon olarak bildiğim mekanların aslında pavyon olmadığını hatta uzaktan yakından alakası olmadığını anladım desem. İzlerken büyük bir şaşkınlığa uğradım desem, inanır mısınız?
Yıllarca farklı şehirlerdeki mekanlara pavyon diyerek gerçek pavyonlara hakaret etmişim. Ben zannediyorum ki gerçek hayatta pavyonlar 'Yalan Dünya' dizisinde Tülay'ın çalıştığı pavyona benziyor, hık demiş burnundan bile düşmemiş. Alakaları yok be! Pavyon deyince akla ne gelir, benim aklıma -önceden- gelenleri söyleyeyim. Solist olur şarkısını söyler damardan, arkasında da orkestra daha sonra ortamın neşe bandına göre dansöz çıkar bir de ekstra kons ablalar olur, içki falan onu söylememe gerek yoktur herhalde, benim aklımda bunlar canlanıyordu. Yani beyzing bir insanın aklında bunlar canlanır. Ama olay böyle değilmiş işte. Her şey çok farklıymış. Kesinlikle izlemenizi tavsiye ediyorum çünkü çok iyi ve şaşırtıcı. Arkadaşlarla izleyince daha güzel oluyor. Tavsiyemdir.

Öncelikle belgeselden bahsedeyim sonra içeriği ve belgeselle ilgili fikirlerimden bahsederim. Belgesel, bu sektörde çalışan herkesle röportaj yaparak ilerliyor. Dansçılardan taksicilere, taksicilerden mekan sahiplerine, mekan sahiplerinden müşterilere... Böyle uzayıp gidiyor liste. Bana sorarsanız en sıkıcı röportaj müzisyenlerle olanlardı, aklı olan o bölümü izlemez, tşk. 

Şimdiii, bir cadde düşünün arkadaşlar. Düşündünüz mü? Heh işte, cadde ağzına kadar pavyon dolu. Benim yaşadığım şehirde - büyük şehirlerden birisi bu arada- bir cadde de 1-2 den fazla pavyon ya da gazino olmaz mesela, zaten toplasak 2-3 cadde de vardır ama Ankara öyle değil. 1 kişi başına 4 pavyon düşüyor, artık gerisini siz hesap edin...
Belgesel pavyonla ilgili olduğu için hep pavyonları çekiyorlar ama kamera nereye dönse her yer cıvıl cıvıl pavyon ışıklarıyla dolu. Sanki caddeye pavyonlar değil, pavyonlara cadde yapmışlar.



"Işıl ışıl her yer, her yer sanki pavyon."






Ama aslında olay ne pavyonun yeri ne de pavyon. Bütün olay pavyonda çalışan ablalarımız. Müşteriyi çeken de onlar parayı döndüren de onlar. Belgeselin en güzel tarafı da bu ablalarla röportaj yapmaları. Olay şu, bir dansçı ablalarımız var, birde kons ablalarımız var. Dans ise şu, güzel kıyafetli ve güzel makyajlı kadınlarla sahnede dans etmek istiyorsan para veriyorsun. 50-100 ne verirsen seni listeye ekliyorlar, parayı veren düdüğü çalar hesabı. Yüksek meblağda bir para verirsen hem listede bir anda zirveye çıkarsın hem de daha uzun süren güzel bir dansa sahip olursun. Dans dediğim de aklınıza direk dansı falan gelmesin, bildiğiniz kaşık dansı. Hani şu ellere tahta kaşık alınıp oynanan dans var ya, folklor sitil, o işte. Onun erotik halini düşünün. Artık nasıl düşünürseniz 😃 Aranızda 'Gözlüklü, biz ne dediğini anlamadık, hayal de edemedik' diyenleriniz var, hissediyorum. O yüzden link koymayacağım ama nasıl arayacağınızı söyleyeceğim. Youtube'a 'Sarı Tutku' yazmanız yeter. Videolardan birine tıklayın ve ağzınız açık bir şekilde izleyin. Sonra o sanatı -sanat bu arada- canlı canlı izleyen her yaş sıkalasına sahip erkekleri düşünün ve içinizde ki yobazı dışarı çıkararak ayıplayın👍 Ben öyle yaptım çünkü :)

Yaa bilmiyorum, hiç bildiğim bir ortam olduğu için mi emin değilim ama bana çok saçma salak geldi. Amcalar, dedeler falan da var. Pis pis adamlar, iğrenç iğrenç tipler...

Neyse kons olayı ise şu, ortama uygun giyinmiş ablalarımız var masaya çağırıldıklarında gidiyorlar. Bu kadar. Sadece dert dinleyip masaya çağıranlara içki arkadaşlığı yapıyorlar. Öyle 'yok efendim konsun şurasını elliyim burasını sıkayım' olayı yok. Kons izin verirse var, izin vermezse adamı yaka paça sokağa atıyorlarmış. Yani belgeselde öyle dendi, ne kadar doğru orasını bilemem. Tabii bu ablaları masaya çağırmakla olay bitmiyor. Abla ne kadar içerse hepsini ödemek zorunda masaya çağıran kişi. Ablalar öyle bir içiyor ki sormayın, fil gibi. Zaten kendileri belgeselde birazdan yazacağım cümleyi çok kullanıyorlar. 



💜"Onlar bizi s*kmek için içki açtırıyorlar ama günün sonunda biz onları s*kiyoruz."💜


😂

(erkeklerin ne kadar iqsuz olduklarıyla ilgili ömrümün sonuna kadar yazı yazabilirim ama yazmayacağım)
(ablalar ALFA bu arada)






Hiç güvenli olamayan bir ortam da, bir sürü iqsuz erkekle uğraşmak ve günün sonunda onların donlarını bile almak nerden baksan kral hareket 😂 ama çok zor. Gerçekten çok zor ve güvensiz bir iş. Kadınların zor şartlar altında bile para kazanmaları ne kadar güçlü olduklarını gösterir ama bu meslek, tamam güzel para kazanılıyor galiba ama pavyona gelen tipleri görmeyin aq! Arkadaşlar görmeyin yani! Çok zordur ya, valla çok zordur. Belalıları oluyor, köşe başı sıkıştıranları, tecavüz edenleri, bıçak çekenleri, öldürenleri. Kadın sadece pavyonda çalıştığı için öldürülüyor. MANTIKLI MI? Bir insanı hadi insanı siktir et, cidden o genellemeyi bırakalı çok oldu. Bir kadını öldürmeye nasıl cesaret edebilirsin, nasıl bu kadar cani olabilirsin, nasıl kendini bir ilah yerine koyabilirsin. Birini öldürmeyi düşünmek bile ne kadar saçmayken, bir kadını sırf senin siktiriboktan sıfatına bakmıyor diye öldürebilirsin. SEN KİMSİN? Cidden kimsin? Tiplere bak, insanlıktan nasibini almamış yamyam köpekler! 


Konuya geri dönüyorum. İpsiz sapsız parası olan olmayan bütün mallar gidiyor pavyona. 60+,20+ her yaşta erkek var. Oraya içmeye giden kadın nadir görürsün. Gidersen şayet, can güvenliğin yok, her an bir puşt sana da sarkabilir mesela. Ya da dedeler...  Adam tarlasını satıp gidiyor pavyona. Bir gece de bütün tarla parasını yiyip kalkıyor. Bazısı emekli maaşını eziyor, bazısı da çoluğunun çocuğunun rızkını saçıyor. Yaa işte ülke böyle mallarla dolu. Ablamın da hakkıdır enayi s*kmek. S*ksin. S*k abla. Helali hoş olsun👏 




Bu kerizlere şarkı bile yazmışlar. Pardon, pavyon sevdalıları diyecektim, sori.



"Çubuklu Yaşar - Ali Dayı"
(link)

Arabası uçan teneke tüp taktırmış az yaksın diye
Dolaşıyor Çankırı'yı Çorum'u bizim alemci Ali Dayı
Ali Dayı Ali Dayı bi gecede yidin tarlayı Dayı
Almış yine sıfır BMW
Düşmüş Angara aleme
Zevki sefayı görünce
Uçuvermiş şarampole
Ali Dayı Ali Dayı bi gecede yidin koca öküzü dayı


*




*


*

İzlemenizi tavsiye ederim.
Yazımı okuduğunuz için de teşekkür ederim.

❤



BluTv, Pavyon Belgeseli,




Aşırı sıkılıyorum, aşırııııııııııı. Her gün bir dizi bitirmezsem olmaz artık. Derslerim de başladı ve ben bir bok anlamıyorum👍
Bu ay kendimi aştım ve izlediklerime yenisini ekliyorum izninizle. BluTv, Çıplak bu ay izlediklerim içerisinde. 8 bölüm ve her bölüm 20 dakika. Çerez dizi. Açıkçası izlemeden önce İmam Hatip yapımı bir eskort kadın hayatı izleyeceğimi düşünmüştüm ama öyle olmadı. Öyle olmadı lan! Ne kadar beğendiğimi ve ne kadar şoke üstüne şoke olduğumu anlatmadan önce konusunu alta eklemek isterim. 

Konusu: Eylül babaannesi ile birlikte yaşamakta ve geçimini eskortluk yaparak kazanmaktadır. Tek isteği yeteri kadar para biriktirip Galler’e taşınmak ve orada kendine yeni bir hayat kurmaktır. Bir gece Instagram üzerinden onu bulan bir arkadaş grubunun bekarlığa veda partisine çağırılır. Eylül, sosyetik bir kızla evlenmek için gün sayan müstakbel damat Cem’e aşık olur. Cem de Eylül’den etkilenir. O geceden sonra Cem ve Eylül’ün hayatları birbirine karışmaya başlar.

*

Bu arada diziyi izlemeden önce beklentim yerlerdeydi, onu da belirtmek isterim. Şey diyordum kendi kendime 'konusu güzel ama sahneleri güzel çektiklerini düşünmek imkansız aq' sonra dizi bir başladı. Yerli porno tadında, yani adının hakkını ve +18 uyarısının hakkını veren bir dizi. Gerçekten aşmışız kendimizi, hiç beklemiyordum. Daha nasıl belli edebilirim hiç beklediğim gibi olmadığını, bilmiyorum. Çok cesur bir diziydi ve ben beğendim. Dizinin çekimini Iphone 11'le yapmışlar ama belli olmuyor? Ne diziler gördük kameraları 4 ev fiyatında bok gibi çekimler ama bu dizi telefonla çekilmiş ve güzel? Komik. TRAJİKOMİK... 

Dizinin konusu da güzeldi ama gerçekçiliği sorgulanır. Bazı sahneler çok uçuktu, tamam kapalı bir sektör pekte bir bok bilmiyoruz sex işçiliğle ilgili ama abartılan yerleri de anlarız herhalde yıllardır abd yapım işler izliyoruz(!)

Diziyle ilgili bir sürü kötü yorum falan var da allah aşkına her sezon ebemizi s*ken töre dizilerinden gına geldi. İzlemiyorum zaten, izleyenlerde maldır bu kadar netim. Ebem s*kileceğine edebimle ekranda birbirini s*kenleri izlerim daha iyi. Sex işçiliği isteseniz de istemeseniz de var, bazı insanlar bu işi isteyerek yapıyor. İnsan isteyerek yaptıktan sonra kimseye bir şey diyemezsiniz. Karşı çıkamazsınız. Dizi de zaten var olan bir işin hikayeleştirilmiş ve dizileştirilmiş halini anlatıyor. Var yani böyle bir şey, sen ne kadar edepliyim, ahlaklıyım diye ortada dolanıyorsan bu insanlarda dolanıyor. Anlayacağınız salak salak triplere girmeyin. (sinirlenmişimdir) Bu arada ben bu işi kesinlikle savunmuyorum sadece isteyerek yapanları savunuyorum. Sonuçta herkesin kendi hayatı kimse karışamaz. İsteyerek yapmayanlar ve zorla bu işe bulaştırılmış insanlar için tavrımız her zaman bellidir. 

Tabii, dizi sex işçiliğini o kadar kolay ve iyi bir şey gibi göstermiş ki kimsenin 'okey'leyeceğini düşünmüyorum. Her şey bu kadar kolay değil ya da güvenli. Sonuç olarak bir dizi, dizi yanii, örnek alma sadece izle. Eğer dizileri örnek alıyorsan zaten malsındır sana bir şey diyemem. 






Hikayede açık kalmış bir sürü kapı ve soru işaretleri var. Herkes -ben de dahil- 2. sezonun gelmesini bekliyor. Mesela Eylül'ün anne babası soru işareti. İşe nasıl başladığı soru işareti. Final sahnesi başlı başına soru işareti. Gördüğü kabus soru işareti. İşte, size bir sürü soru işareti. Hikayenin alt yapısı da elle tutulur değil. Babaannesi, babası, Eylül'ün iç dünyası, nereden tutsanız orası elinizde kalıyor ama bir şekilde izliyorsunuz ve dizinin sonunda 'beğendim' diyorsunuz...

Aslında neye ihtiyacımız vardı biliyor musunuz? Kimin kiminle fanfiks yaptığıyla ilgili bir tabloya. Üşenmesem yapardım. Yapsam mı ya? Hani, Yasak Elma dizisinin evlilik tablosu var ya bu diziye de lazım bir tablo. Yapsam efsane olur. Karışık bir konu çünkü... Bekleyin yapıp geliyorum. (18.01) Çok iyi olcak eheuehe





(18.23) Çok da karışık değilmiş. Neyse, bomboş bir insan olduğum için yaptım. Bir de kaç dakikadır uğraşıyorum, bok gibi olmuş. Iyy keşke yapmasaydım. 
Yazacaklarım bu kadar galiba, en son her şeyin bir üstünden geçeyim. Telefonla çekilmesine rağmen yönetmenlik on numara. Hikaye ülke için değişik ama dünya için normal. Dozunda bir cesurluğu var. Eylül'ün oyunculuğu çok güzeldi bu arada. Evet, oyunculuklardan hiç bahsetmedim. Eylül karakterini oynayan kızı ilk defa izledim. Şimdi baktım 'Pis Yedili' dışında diğer projeleri pek bilindik değil zaten, bilmemem gayet normal. Bu diziden sonra yolu açılmıştır diye düşünüyorum çünkü oyunculuğu güzeldi. Erkek karakterleri büyük ihtimalle izlemişsinizdir. Başrol değillerdi ama ünlü yan rollerdi. Bora Cengiz, net biliyorsunuzdur. Diğeri de şey, öğretmen dizisinde 'sınıfın bad boy'u olarak geçiyordu Mert Ramazan. Mert'in oyunculuğu daha çok, eh işteydi. Ne iyi ne kötü, arada.



 


*

*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤


Çıplak dizisi , dizi yorumu, Diziler , Türk Dizileri, Dizi önerileri

 


Kitap Adı: Rüyalar Gerçek Olsa
Yazar: Julia Quinn
Seri: 4/8 (Bridgerton Serisi)
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 379
Tür: Tarih, Romantik
Basım Tarihi: 2011


*

Tanıtım Bülteni


Herkes Colin Bridgerton'un Londra'daki en çekici erkek olduğunu biliyordu... Penelope Featherington en yakın arkadaşının ağabeyine aşık olmuştur. Ömrünün yarısı onu uzaktan izleyerek geçiren Penelope, onun hakkındaki herşeyi bildiğini düşünmektedir., ta ki en gizli sırrını öğrenip aslında genç adamı hiç tanımadığının farkına varana dek. Colin Bridgerton tutkuları ve önvanları yüzünden içten içe ağabeylerini kıskanan, Leydi Whistledown'ın Cemiyet Gazetesi'nden ne kadar yakışıklı olduğuna dair yaptığı yorumlar dışında dünya üzerinde kalıcı hiçbir şey bırakamadığından şikayet eden gözde bir bekardır. Hayatın sıradanlığından yorgun düşmemek ve annesinin evlilik konusundaki ısrarlarındankurtulmak adına sıksık ülke dışına seyahatler yapmaktadır. Fakat bu kez Londra'ya geri döndüğünde hayatında bir şeylerin değişmiş olduğunu keşfeder - özellikle de Penelope Featherington'un! Penelope'nin de kendine sakladığı bir sırrı vardır. Colin bu sırrı öğrendiğinde bunu bir tehdit olarak mı görecektir, yoksa bu sır ne olursa olsun mutlu sonu etkileyemeyecek midir?



YORUMUM

Tam bir hayal kırıklığı. Üzgünüm ama çok kötüydü :( Hiç hayal ettiğim gibi değildi. Galiba beklentimi çok yüksek tuttuğum için böyle hissetmiş olabilirim ama kötüydü yaniiii. Sen, ilk üç kitap boyunca Colin'i öv öv sonra serinin en tırt karakterini oku! Mantıklı mı bu? Diyecek kelimem yok. Hayır var. Kötü...

1- Colin, gördüğüm en ezik Bridgerton. Özgüven desen sıfır, zerresi bile yok. Hal, hareketler vasat ötesi. Ne istediğini bile bilmiyor. BU NE BE! Madem bu kadar vasat altı bir karakter yazacaktın, Culya sana diyorum! Heh, madem yazacaktın ilk üç kitapta niye öve öve bitiremedin de bizi yükselttin. Colin'e olan libidom arşa yükseldi, kitabı okuyunca da yerin dibine girdi. Colin, şu seride denk geldiğim en vasat karakter, onuncu söyleyişim olabilir ama vasat yani ne diyim.

2- Tamam, Leydi Whist (uzun uzun yazamicam sori)'i öğrendik, zaten iq'su 3'ün üstü olan herkes anlardı. Colin'in öğrenme şeklide güzeldi, bir heyecanlı geldi bana o bölümü de beğendim ama ülkenin öğrenmesi b*k gibiydi. Spoi olmasın yazmayayım onu ama yani düşüne düşüne böyle bir açıklama şeklimi geldi aklına Culya! Pen, kendi açıklayabilirdi. Dış kapının dış mandalı ezik Colin'e mi kalmıştı bu sırrı açıklamak. Colin'in kitaptaki tek vasfı bu arkadaşlar, benim gibi fazla beklentiye girmeyin. Eziğin en önde bayrak sallayanı bu çocuk. Bir de Pen'i kıskanıyor, yavşak. Kıza yrk gibi davranıyor. Sen kimsin ya? EZİK!


Bütün okuduğum romanlardaki kötü yazılmış karakterleri liste yapsam başı bu salak çeker. O derece salak. Kızın -Pen- resmen başarısını kıskanıp krize girdi. Bakın, Colin'den aldığım vayb eşittir Öyle Bir Geçer Zaman Ki Murat, pussy krizi. Aynısı, aynısı yaa. !Spoi Alarm! Evlendiler, biz bekliyoruz ki fırtınalı bir evlilik olacak. Bu salak, Pen'in başarısını nasıl kıskanıyor. Hasetinden kuduruyor resmen, gurursuz ya... İnsan karısının başarısını kıskanır mı? Sexist köpek.


Pen'e diyecek lafım yok. On numara karakterdi. Diğer Bridgerton kadın karakterleri gibi güçlü ve akıllı. Tek mallığı yıllarca Colin gibi bir salağa aşık olmasıydı. Mallık yani. Kendine ait gazeten var, vizyonun on numara, kitap okuyorsun bir kere, daha ne olsun ama Colin'e aşıksın yani dümdüz malsın kanka. Ne diyim? 

Yobaz Colin'in mallıklarını sıralasak bitmez. Çok fazla. Pen'e şehre gittiği için kızdı? Ulan bunu unutmuştum aklıma geldi yine krize gireceğim. Sen kimsin yobaz köpek! Çomara bak. Sexist p*şt! 'Nasıl tek başına şehre gidersin' sana mı soracak yrk! Ahh Pen ahhh, senin ben aşkının ızdırabına sokayım... Aşık olduğun herife bak... cık cık.

Mal sıralaması bitmiyor bu kitapta, sori. Pen'in annesi Colin'den de maldı ama çok şükür az gördük kendisini. Kadın Colin'i küçük kızına yapmaya çalışıyor 🤮 Yazık yavrum Pen, dört tarafı mallarla çevrili. Ağlasam ağlasam Colin'in amaçsızlığına değil bu kızın kaderine ağlarım. Rezalet, garibim.


Hadi onu bunu geçtim, bir şekilde okuduk, beğendim beğenmedim ama allah aşkına bu kitabın fiyatı ne? BU KİTABIN FİYATI NE! BİZ TAŞ OKUYALIM! YAPRAKLARA YAZALIM KİTAPLARI! BURDAN İNSAF YOKSUNU YAYINEVLERİNE İKİ ÇİFT LAFIM VAR! HARAM ZIKKIM OLSUN, KARTON KAPAK BİLE OLMAMASINA RAĞMEN KIYTIRIK KİTAP NEREDEYSE 40 TL! WTF! BİZ ENAYİYİZ, VALLA ENAYİYİZ! ÜLKEDE TOPLASAN 10 KİŞİ KİTAP OKUYORUZ, FİYATLARA BAK AYAK ÜSTÜ S*KİLİYORUZ! KİTABINIZA DA SİZE DE...


ÜFF DAHA FAZLA YAZMAYACAĞIM.


❤

Serinin Diğer Yorumları İçin:
1- Yüreğe Söz Geçmiyor
2- En Çok Beni Sev
3- Son Söz Aşkın
4- Rüyalar Gerçek Olsa
5- Sonsuz Sevgilerimle
7- Öpüşünde Saklı

❤



ALINTILAR

*


*

"Hiç kimse okumayacaksa, yazmanın önemi var mıydı? Asla duyulamayacak olan sözcüklerin anlamı var mıydı?"

*

"İnsanlar iyi şaraba benzerler. Eğer baştan iyilerse, zamanla daha da iyileşirler."

*

Düşündüğümüz kişiler olmadığımızı keşfetmek, ne hoş değil mi?

*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

❤


Bridgerton serisi, kitaplar, kitap önerileri

 


(1 ve 2. sezonlarda Uraz Kaygılaroğlu oynuyor.) Eğer diziyi önceden biliyorsanız büyük ihtimalle Youtube'da denk gelmişsinizdir çünkü ben ilk Youtube'da denk gelmiştim. Yayınlandığından beri biliyordum ve izliyordum ama BluTv'ye geçince izleyemedim. Malum sebepler :( Fakiruk... Ayy ne üzülmüştüm BluTv'ye geçince, çok komikti çünkü konusu ve oyuncular da harikaydı. Çerez gibi gidiyordu dizi. Bölümler desen en fazla 7 dakika zaten.

Şimdi hazır izleyebiliyorken izleyeyim dedim. 1. sezonu zaten Youtube üzerinden bitirmiştim, 2. sezonunda birinci bölümünü izleyip bıraktım. Tamam, Uraz Kaygılaroğlu'da iyiydi yalan yok hatta onun sayesinde tanıdık diyebilirim ama BİR KEREM BURSİN DEĞİL!  👀 2. sezonu izlemeyi bırakıp -Uraz'ın diziden nasıl çıktığını bile izlemedim- direk 3. sezona geçtim. Zaten 3. sezon ef-sa-neydi! Kerem Bursin'in bir girişi var! Yok böyle bir giriş. Gördüğüm an çığlık atıp tepindim. Adam resmen yürüyen karizma. Bakın koyuyorum aşağıya Kerem'in ilk gözüktüğü sahneyi, öfffffffff yaniiiiii.



(Neden izlemeniz gerek prt.1)

Ne bu? Hayır, cidden ne bu? Kapımı açacağım ve önümde böyle bir ŞEY! 

Şey: Karizma, Felaket Yakışıklı Birisi, En Mükemmel İnsan, Yürüyen Afet, Afet-i Devran, Başyapıt, Kuzeyin Hükümdarı Güneyin Koruyucusu falan filan...

Bu adam yuva yıkar haa! İnsan değil bu! Ben bunun için kredi çeker, batarım. Bütün mal varlığımı (hiçbir şey) üstüne yaparım. Tek kelimeyle, harika. Oyunculuğuna da diyecek kelimem yok. Bu role mükemmel olmuş. Zaten komik birisi, rol desen cuk oturmuş. Adam ceket gibi giymiş rolü. Tam yemek yerken açıp izlemelik dizi. 5. sezonu izlerken iki lahmacun, bir ayran gömdüm. İzlerken alta sıçmalı dizi bu, izleyebiliyorsanız net izleyin. Bu diziyi sorup soruşturmanız hata! Direk açın izleyin. Ama 3. sezon ve sonrası efsane. Bakın Kerem'e düşmeyen gelip suratıma tükürsün, öyle de netim!


Dizi, sitcom, artık her neyse, 5. sezon sürüyor. Her sezon 7 bölüm var ve bölümler genellikle 7 dakika ama aralarda 10dk de var, 5dk de. Bölüm bölüm değişiklik gösteriyor. Her sezon bir sonrakinden farklı mesela, konsept değişiyor ama sezon içi bölümler o sezonun konseptine göre ilerliyor. Örnek: 4. sezon kamp sezonu ve sezonun bütün bölümleri kampla ilgili.



Dizi için çekilmiş fotoğraflara da bayıldım mesela. Tv dizilerinin afişleri gibi değil daha samimi ve kaliteli geliyor. Tv yaz dizilerinin afişleri bile ciddi geliyor göze ama bu öyle değil. Çok tatlı ^.^ 

Nille Kerem'in uyumu da çok güzel, gerçek hayatta da arkadaş oldukları için birbirlerine karşı çok rahatlar bu da tabii ki diziye yansıyor. Bazı sahnelerde kendilerini tutamayıp güldüklerini bile anlıyorsunuz hatta bence o sahneler diğerlerine göre daha komik oluyor. Bana şu an yazacağım şey için 'yok artık' diyebilirsiniz ama Kore dizilerini tekte alır bu kadro😂 Tek yumrukta bütün Kore sektörünü Allah'ına kavuşturur 😂 Tamam son cümlede biraz abarttım ama siz de beni anlayın YEMEK YERKEN İZLENEBİLİYOR BU DİZİ DİYORUM! Daha ne diyeyim!



(Neden izlemeniz gerek prt.2)


Dizinin senaryosu çok komik, her sezon farklı şeyler yaşamaları daha da komik ama en komik olan şey gerçekçi olması. Günümüz ilişkilerine çok benzeyen bir ilişki Nil ve Kerim'in ilişkisi. Bana sorarsanız izleyin derim, güvenin bana çok beğeneceksiniz. Özellikle Kerem'i 💥💣



(Neden izlemeniz gerek prt.3)

Daha prtlar devam eder de benden bu kadar hadi eyw... 

*
*
*
*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤


Türk dizileri , Diziler , Dizi Önerileri , Kerem Bursin 

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

💗

Sek insan. Bence ruhsal bunalımlardayım ama çabuk geçer diye düşünüyorum. Bomboş geçen günlerimi değerlendiriyorum. Küfür ediyorum. Komikse gülerim değilse de gülerim. 21

En Sevdikleriniz

  • En İyi Yaoi Önerileri (+18)
  • The Devil Wears Prada (Film Yorumu)
  • Yeni Kişisel Blogum
  • Öpüşünde Saklı - Julia Quinn (Bridgerton Serisi #7) (Kitap Yorumu)
  • Back Street Girls: Gokudols (Anime Yorum)
  • Yüreğe Söz Geçmiyor - Julia Quinn (Bridgerton Serisi #1) (Kitap Yorumu)
  • Manifest Kodu (Sayı Sekansları) Nedir? Nasıl Yapılır?
  • Webtoon-Manhwa Önerileri (En Sevdiklerim)
  • Rüyalar Gerçek Olsa - Julia Quinn (Bridgerton Serisi #4) (Kitap Yorumu)
  • Webtoon-Manhwa Önerileri #2 (En Sevdiklerim)

Takipçiler :)

Gözlüklü Neler Yapıyor?

Gözlüklü Neler Yapıyor?
İZLİYORUM: Sex And The City, Modern Family

OKUYORUM: Dorian Gray'in Portresi

PasifMelankoli'nin Dolunay Ritüeli Nasıl Yapılır?

Bir Şans Ver



Blogger tarafından desteklenmektedir

Zaman Makinesi

2022 Yazılarım

2021 Yazılarım

2020 Yazılarım

2017 Yazılarım

2016 Yazılarım

2015 Yazılarım

It makes me want to cry, the shining moonlight.

Though my soul may set in darkness, it will rise in perfect light. I have loved the stars too fondly to be fearful of the night.

Distributed By Gooyaabi | Designed by OddThemes