Gözlüklü Kitap
  • 💗
  • Ana Sayfa
  • Ben?
  • 💗

 


Kitap Adı: Öpüşünde Saklı
Yazar: Julia Quinn
Seri: 7/8 (Bridgerton Serisi)
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 383
Tür: Tarihi Aşk
Basım Tarihi: 2012



Tanıtım Bülteni


Gareth St. Clair ciddi bir çıkmazdadır. Ondan nefret eden babası St. Clair mülkünü ve mirasını mahvetme yolunda ilerlemektedir. Gareth'ın elindeki tek şey geçmişin sır perdesini kaldırabilecek ve geleceğin anahtarı olan eski bir aile günlüğüdür. Sorun şudur ki günlük İtalyanca kaleme alınmıştır ve genç adam bu dilde tek bir kelime dahi bilmemektedir.

Sosyete bir konuda hemfikirdir: Hyacinth Bridgerton kimselere benzememektedir. İnanılmaz derecede zeki ve açıksözlüdür. Fakat ona dair bir şey - çekici ve eziyet verici - Gareth'ı nedense etkisi altına alır.

Her yıl düzenlenen Smythe-Smith Müzikali'nde ikilinin yolları kesişir. Hyacinth İtalyancası mükemmel olmasa da ona günlüğü çevirmeyi teklif eder. Fakat gizemli satırları incelerken peşine düştükleri tüm soruların cevabını birbirlerinde bulurlar. Artık hiçbir şey kusursuz tek bir öpücük kadar saf değildir...





YORUMUM

Ahh, sonunda Bridgerton Serisinin -kendimce- sonuna geldim! Bu seriye, bu kitapla son vermeyi düşünüyorum, belki yıllar yıllarr sonra 6 ve 8. kitabı da okurum ama kesinlikle şimdi değil. Öncelikle şunu belirteyim, seriyi bitirdiğim için mutsuz değilim aksine mutlu ve rahatlamış hissediyorum. (Sonunda) 

Öpüşünde Saklı kitabına da gelecek olursak ne yazacağımı bilmiyorum valla. Bomboş bir kitaptı. Konusu aşırı basit ve birazda serinin ilk kitaplarının harmanı olmuş desek çoook doğru olur. Ama bu kitabın tek cafcaflı yanı, tek insana 'oh be' dedirten yanı kesinlikle Gareth. 

Eğer diğer yorumlarıma baktıysanız -bakmadıysanız aşağıya 7. kitaba kadar bütün yorumların linklerini koymuş olacağım- Bridgerton erkeklerini nasıl itin götüne sokup sokup çıkardığımı okumuş olabilirsiniz ama Gareth, kesinlikle onlardan ayrılıyor benim için çünkü bu çocuk, insana benziyor! Kişilik olarak cidden insan ve öyle diğerleri gibi iqsuz hareketleri de yok, var aslında da çok yok diyelim ki büyüsü bozulmasın. 

Biz, bu seride ne erkekler gördük karısını kıskanan mı dersin, evlenmemek için ölmeyi isteyen mi, hakaret edeni mi, salak salak triplere gireni mi, tabii hepsinin ortak noktası mal olmasıydı. Safi mal! Sek mal! Düz mal! Bu erkeler, maruz kaldığım 6 kitap boyunca benim yaşama sevincimi sömürdü, hayat enerjimi yok etti! Mesela kitapları okurken düşünmeden edemedim 'bir erkek karakter, nasıl beyin fonksiyonlarını çalıştıramaz'. Neyse artık sonuçta seriye kendi çapımda bir final yapıyorum bari bu yazımda karakterleri gömmeyeyim :)

Nerde kalmıştık, evet Gareth diğer erkeklere kıyasla çok iyiydi -karakter olarak- kötünün iyisi diyelim. Fazla da övmeye gerek yok. Fakirdi makirdi ama en azından mal değildi. Artık 'mal' demeyeceğim, söz!

Kitabın başından sonuna kadar en çok okuduğunuz kelime kesinlikle 'zeki', yazar yolda kimi görse ona bile zeki demiş. Bu kitaptaki herkes güya zeki, kadın utanmasa tuvalet fayansını bile zeki diye betimleyecek neredeyse. Öyle bir 'zeka' fetişi var ki, sormayın...
Ee yazar herkese zeki deyince, gözünüz kitapta zeki birisini arıyor ama nerdeeee. Yok! 'Zeki konuşmalar, gözlerindeki zeka pırıltısı 1000 km öteden belli oluyordu' betimlemelerine sığınan diyaloglar okudum, gram zeka belirtisi olmayan bomboş diyaloglar. Okudukça sinirden kitabı yemek istedim! Nasıl anlatsam ki boşluğunu, yemin ederim boomboş, Allah belamı versin çok boş. İnanın bana! Kendi çapımda örnek vereceğim.

Ör:
+ Tarkan'ı çok seviyorum.
- Hangi şarkısını?
+ Tarkan'ı. (X içinden düşündü, ne kadar da zeki bir kadın.)

Tabii biraz abartmış olabilirim boşluğunu ama eheueh. Neyse, buna yakın diyelim...

Yani seriyle ilgili bütün yorumlarımı özetleyecek olursam, serinin bütün kitaplarını bir anda almayın, bir anda okumayın... Benim gibi enayi olmayın. Serinin 8 kitabı da var bende ama 6 tanesini okudum -.- Birinci kitabı okuduktan sonra hemen ikincisini okumak istiyorsunuz (yobaz anthony sıtayl) ama üçe gelince durun, ne gerek var, biraz nefes al be kardeşim! Sen beni dinle bak, sonra nefessiz kalırsın. Boğar bu kitaplar adamı...

Güle güleee Bridgerton, yol al balım!👋👋

(Bu arada gifleri çok beğendim, kitaptaki karakterleri andırıyorlar.)




❤

Serinin Diğer Yorumları İçin:
1- Yüreğe Söz Geçmiyor
2- En Çok Beni Sev
3- Son Söz Aşkın
4- Rüyalar Gerçek Olsa
5- Sonsuz Sevgilerimle
7- Öpüşünde Saklı

❤





ALINTILAR

*

“Bir insanın kendini hiç büyümemiş gibi hissedebilmesi için aile gibisi yoktur.”

*

“Ama gerçekten gelişmiş bir beynin göstergesi, değişen şartlara ayak uydurabilmekte gizlidir.”
(Bakınız gelişmiş beyin? Ne alaka aq)

*

"Hayatımı feda edebileceğim bir kişiye daha sahip olabilmek için dünyaları verirdim."



*
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤


Kitaplar , Kitap Yorumu , Kitap Önerileri , Bridgerton Serisi

Sonlara doğru tekrarlayan konusu ve saçmalayan karakter konuşmalarıyla beni çileden çıkaran Bridgerton serisini sonunda bitirdim. Alkış! Hayır, ağlamıyorum gözüme serideki erkeklerinin iqsuzluğu kaçtı.

Bu seriyle ilgili acıdığım şeyler sıralaması:

1- Param. Kesinlikle param!

2- Kadın karakterler.

3- Sabrım.

4- Mantığım. Keşke, Belle'nin dediklerini dinleseydim.


❤


❤


Sahaflara gelecek olursak, bir saniye lenslerimi çıkaracağım gözüme batmaya başladılar ve bok gibi hissediyorum.

 Geldim.

Bkm Kitap indirimine yetişemedim. İndirimden haberim vardı ama bu kadar güzel bir indirim olacağını düşünmüyordum. İstediğim bütün kitaplar tükenmiş. Yani hemen sömürmüşsünüz :( Hazır Bridgerton serim de bitmişken dedim ki bir İskoç alemine adım atayım ama atamadım. Ne İskoç kalmış ne de kitap. Sonra baktım böyle olmayacak, yaşadığım yerde Bkm mağazası var oraya gideyim hani bir ihtimal, belki, neden olmasın bu mağazada da indirim vardır. Yokmuş. ehueheu. 

Sonra sahaflara gitmeye karar verdim. Bana da ne olduysa artık, hayatımda hiç İskoçlu erkeklerin olduğu roman okumadığım halde İskoç krizim tuttu! İlla da İskoç! İskoç aşağıya, İskoç yukarıya. Gittim işte sahaflara, tabii ondan önce Bridgerton serisini nasıl aldığımdan bahsetmek isterim. Yine sahaflara gittim tabii ki. Dedim 'abi sizde Yüreğe Söz Geçmiyor var mı' varmış. 13tl verip aldım, kitap eve gelene kadar bitti neredeyse. Ne yapayım, bu aralar aşk romanı açlığım var farkında olmadan yemişim kitabı. Ertesi gün bir daha aynı sahafçıya gittim. Bu sefer seri 22tl olmuş. WTF!? Bir gün önce 13tl olan kitaplar bir gün sonra nasıl 22tl oluyor? Arkadaşlar, ben enayi miyim? Çok ciddi bir şekilde soruyorum, özellikle kendime. Zaten internet sitelerinde sıfır kitap indirimli olarak 28tl'ye satılıyor. Sapsarı, y*rrk gibi kitaba niye 22tl vereyim? Verdim... Dediğim gibi bir enayilik var bende  🤷‍♀️

Sonra baktım böyle olmayacak, kitabı eve gidene kadar bitireceğim. E, o zaman üçüncü kitabı da alayım. Aynı sahafçıda üçüncü kitap yokmuş ben de bütün sahafları talan ettim ama kitap kimsede yok. En sonunda bir yer buldum, varmış kitap. Gitti getirdi, ben adamı sahafçı zannediyorum bu arada, kitabın internetten güncel fiyatına baktı. '35tl, sana 32 olur' dedi. Yalvar yakar 30tl yaptırdım. Yalvar yakar! (aq)

Eve bir geldim. Eve bir gelişim var! Kitabı poşetinden çıkardım. Sapsarı kitap! 2.EL KİTABA SIFIR KİTAP PARASI VERMİŞİM! Kitap kırış kırış ve sapsarı. Aklıma sıçayım, orada kitabı elime alıp hiç incelemedim ki. Adam da kitabı göstermeden fiyatına bakıp poşete koydu, ben de kitabı bulmanın sevinciyle aldım direk. Ayak üstü bir güzel, tertemiz kazıklandım. Çok temiz.. Bu olay da böyle oldu iştee, sonra serinin geri kalan kitapları doğum günüm için hediye geldi. O konuda çok şanslıyım <3 Allah'a şükür, tekrar dolandırılmadan kapattım Bridgerton serisini.






Gelelim günümüze... O zaman Dük, Kont aşkım kabarmıştı şimdi ise İskoç aşkım. Sanki yolda İskoç görsem tanıyacağım haa (!) Yine kader mahkumu gittim sahaflara ya da fakirliq mi tam bilmiyorum? Sahaflarda bir silkelenmişim, sağımda solumda ne kadar param varsa döküldü. Enayi silkelemesi denir buna aranızda bilmeyenler varsa, kılavuzluk edebilirim çünkü biliyorsunuz ben tam teşekküllü bir enayiyim! Gurur...

Yine dolan dolan yok kitaplar! Garvut, garvut -garwood- diye diye gezdim her yeri, yok! Nihayet bir yerde buldum istediğim kitabı. Bir tane var o da cep boy, kitabın üstünde de 9,90 yazıyor. Kıpkırmızı ve çember içine alınmış şekilde! Bunu okuyup anlamamak için kör ve lal olmak lazım. Adam dedi '20tl olur' ben tabii içimden boğazım yırtılırcasına bağırıyorum 'ebenin *mı artık!' sonra yine yalvar yakar 13tl verdim, yırtık pırtık cep boy kitaba. Kitabı okuyacağım ama açılmıyor kitap, o kadar cep boy artık gerisini siz düşünün.

Sonra insaflı bir sahafa rastladım. Nur yüzlü herif seni seviyorum<3 Aynı kadının farklı bir kitabını hem de cep boy olmayanını 10tl'ye sattı, yüzümü güldürdü. Olması gereken bu değil mi yaa? Biz ne zamandan beri eski püskü kitaplara bile sıfır fiyatı vermeye başladık, çıldırıcam! Bir de 22tl verip 2. el  aldığım kitabı geri götürecekmişim, üstüne 5tl daha verip başka bir kitap alabilirmişim. Yok ya! Enayi mi s*kiyorsunuz?! Güler misin, ağlar mısın? Herkes 'nasıl birilerine takarım'ın peşine düşmüş. Kimse 'olması gereken'in peşinde değil.


Şu devirde ne kitap okuyabiliyorsun ne de alabiliyorsun...

Kitaplar , Yorum , Eleştiriler ,Gözlüklüden Seçmeler,



(Kısa Yorumlarla)


İşte Bu Benim Masalım (1/5)

Utançtan vücudumdaki bütün kan çekildi ama sıfır vermek yerine bir veriyorum çünkü bazen utanmak insana insan olduğunu hatırlatıyor... Ne alaka aq? Yani o kadar utanç vericiydi ki bir ara utanmak hoşuma gitti 😂


Çıplak (4/5)

Valla bana kendimi ve meslek seçimimi sorgulatmadı değil -_-


Pavyon (4/5)

Arkadaşlar bunu kesin izleyin! Sizi bir yerden alıyor, bir yere koyuyor sonra varoluşsal sıkıntılar içinde büyük bir anlamsızlığa sürükleniyorsunuz.


Yüreğinin Sesi (5/5)

Tatlı, romantik. Kalmadı böyle aşklar ya da hiç olmadı desem daha doğru olur...


Komşum Totoro (5/5)

Büyük bir kıskançlık içinde izledim. Keşke Benim de Totoro'm olsa!


Sihirli Kedi (3/5)

Konusu güzel, çizimleri güzel ama hepsi bir araya gelince nedense kötü olmuş, anlamadım?


Büyülü Dalgalar (5/5)

Gerçekten de büyülü bir anime olmuş, izlerken de büyülenmedim desem yalan olur.


Vincenzo (?/5)

Dizi zaten halihazırda devam ediyor o yüzden yorum yapamayacağım ama şimdilik iyi gidiyor. İnş boka sarmaz!


Aynen Aynen (5/5)

Kerem AşırıKas Bursin oynuyor zaten, kötü olması mümkün değil!


Teşkilat (4/5)

Dizide, Çağlar OBenimHerŞeyim Ertuğrul oynuyor, kötü bir şey söylenmez, söylenemez!


Otel Transilvanya 2 (4/5)

Animasyonlara ba-yı-lı-rım! Çoooooook önceden birincisini izlemiştim, bu aralar canım sıkıldığı için aklıma geldi 'izleyeyim' dedim. 'Dublaj İzliyorum Ve Utanmıyorum Derneği' onur üyesiyim, tşk.


Otel Transilvanya 3 (4/5)

Ee madem ikinciyi izledim, üçüncüde patlar diyerekten izledim. 


The Queen's Gambit (5/5)

Yorum yapmaya gerek bile olduğunu düşünmüyorum. Efsane. Zaten Altın Küre'nin de a*ına koydular...


Back Street Girls: Gokudols (5/5)

Blogumda yeni yorumladım gidin bir bakın. Harikaultrasüpersonik komik bir anime.


The Office (3/5)

Yeni başladığım için puanım 3 ama ilerde artacağına eminim çünkü Friends'in de birinci sezonu beni pek sarmamıştı.


*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

❤

Filmler , Diziler, Animeler, Gözlüklüden Seçmeler


*

Patronlarını kızdıran bir hata yapan üç yakuza üyesi, canları için yalvarmaktan başka çare bulamaz. Patronları ise J-Pop müzik gruplarının çok para getirdiğini işitmiştir. Patron, bu üç genç adamı cinsiyet değiştirme operasyonu ve estetik ameliyatlara zorlar. Operasyonlar sonrası artık kadın olan bu üç genç, "Gokudoruzu" adında bir kadın idol grubuyla çıkışlarını yaparlar.

10 Bölüm.
Her bölüm 20 Dakika.
2018 Yapım.
Komedi.


*





YORUM


Uzun süredir aradığım 'şeyi' bulmuş gibi hissediyorum. Çok mutluyum. Sanki sürekli bu animeyi arıyormuşum da biranda karşıma çıkmış gibi. Çok beğendim. İlk defa bir animede ve uzun zamandır ilk defa bir yapımda ağzım yırtılana kadar güldüm. Absürt komedi her zaman favorim olmuştur ve anime olarak 'mükemmel bir konu' eşliğinde de izleyince kendimden geçtim resmen. Eğer Japon ve Güney Kore idol sektörüne hakimseniz ya da az çok biliyorsanız sizin için daha keyifli olacağına eminim çünkü olay bu konu üzerinden akıp gidiyor. İlişki yapamamaları, aç kalmaları, şirketlerin eğitim süreçlerini ve daha nicelerini eleştirel bir komiklikle anlatmışlar. Özellikle baş karakterlerin ruhen erkek olması animeyi komiklikte bir üst seviyeye taşımış.




Eğer Asya müzik gruplarını dinliyorsanız grupta illaki bir favoriniz olur, benim de bu anime için bir favorim var, gerçi hepsi mükemmel karakterler :D ama Mari -sarı saçlı- benim favori karakterim oldu. Gerek basuru ve bir takım götsel hastalıkları olsun animeyi bambaşka bir yere taşıdı. Bu konuyla ilgili bir gif de eklemek isterdim ama aşırı spoiye kaçacağını düşündüğüm için eklemedim. 
Absürt komedisi bol Gokudols'u lütfen izleyin, hunharca tavsiye ediyorum. Beğenmeyen olursa gelsin suratıma tükürsün o kadar netim! Yemek yerken video aramaya da son!
Bu arada animeye Netflix'ten ulaşabilirsiniz ya da filmcehennemifalanfilan...




*

Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.

❤

Anime Önerileri , Animeler , Anime Yorum , Çerez Anime , 

 


Kitap Adı: Sonsuz Sevgilerimle
Yazar: Julia Quinn
Seri: 5/8 (Bridgerton Serisi)
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 356
Tür: Tarih, Romantik
Basım Tarihi: 2011


*

Tanıtım Bülteni


Çok Sevgili Bayan Bridgerton,
Uzun süredir yazışıyoruz ve henüz resmi şekilde tanışmış değiliz. Sizi tanıyor gibi hissediyorum. Umarım siz de benim gibi hissediyorsunuzdur.
Münasebetsizlik ediyorsam beni bağışlayın fakat sizi Romney Malikânesi'ni ziyaret etmeniz için davet etmek istiyorum. Umarım, belli bir zaman sonra da birbirimize uyduğumuza karar veririz ve benim eşim olmayı kabul edersiniz.
Sör Phillip Crane

Sör Phillip, Eloise Bridgerton'ın evde kaldığını biliyordu ve evlilik teklifini kabul edecek kadar sıradan, daha da önemlisi çaresiz olduğunu düşünmüştü. Ve fena halde yanılıyordu. Bu güzel kadın kapısında belirip nefes almadan konuşmaya başladığında tek istediği onu öpmekti.
Bu Sör Phillip denen adam onun çıldırdığını mı sanıyordu? Eloise Bridgerton daha önce karşılaşmadığı bir adamla evlenemezdi! Ancak tekrar düşündü... ve merak etmeye başladı... Öyle ki gecenin bir yarısı bir araba kiralayıp hayalindeki kusursuz erkeğe gidecek kadar. Ve fena halde yanıldı. Hayalindeki adam bu kadar sevimsiz ve kaba değildi. Elbette Phillip yakışıklıydı ama Londra'daki centilmenlerden farklı olarak iri yarı, sert ve bakımsızdı aynı zamanda. Ne var ki gülümsediğinde... ve onu öptüğünde... kendinden geçiyor ve düşünmeden edemiyordu: Phillip gerçekten onun için mükemmel erkek olabilir miydi?




YORUMUM


Yorumlarımı çok uzun tuttuğumu fark ettim. Mesela kitabı beğenip beğenmediğimi en sona yazıyorum halbuki en başa yazmam gerek. Kitabı beğenmedim. Bu da çok sert oldu. Az buçuk gideri var diyeyim.
Neden derseniz -ki deyin lütfen- Phi çok salak. Ultra, aşırı gerizekalı. Beyni falan yok ama yatakta çok iyi. Karaktersiz ve ezik ama pussy yalamayı seviyor. Sadece pussy yalıyor diye birini sevebilir miyim? Bilmiyorum... Bu konu üzerine çok düşünmem lazım.
Phi'nin tek artısı bu -pusi yalamak-, diğeri de tabii ki vücudu ve kaslı kavruk teni olabilir ama onun dışında kişiliği de yok bir kere. İnsanla konuşmuyor. Muhabbeti sıfır. Azmış köpek. Eloise'e sürekli 'dırdır ediyorsun' deyip duruyor. Yani ben şimdi bu kitapla ilgili daha ne yazayım. Kitabın tek iyi yanı, 'Phi'nin 1800'lerde pusi yalamayı sevmesi' mi yazayım! Bu arada gerçekten de tek iyi yanı ehuheh
Kitabın eksilerine yeni bir şey daha eklemek isterim. Yobaz Anthony! Yine geldi köylü maraba 'namus, namus' deyip siktir olup gitti! 
Yani diyorsanız 'bana y*rrak gibi davransın ama yeri geldiğinde de pusimi yalasın' alın okuyun :) 





Bu fotoğrafı kitapta bir sahneye benzettiğim için koydum.
Eloise yavrum, gariban mal. Senin ne işin var orada? Yine güzel, güçlü ve zeki kadın karakterimiz gitti bir iqsuzla evlendi. Olacak iş değil. 
Bu arada, bundan sonraki kitabı okumamaya karar verdim. Konusu sarmadı. Kuzeninin karısına da yürümezsin aq!😶 O yüzden Öpüşünde Saklı kitabına geçtim direk ve şu an için iyi gidiyor. 

❤

Serinin Diğer Yorumları İçin:
1- Yüreğe Söz Geçmiyor
2- En Çok Beni Sev
3- Son Söz Aşkın
4- Rüyalar Gerçek Olsa
5- Sonsuz Sevgilerimle
7- Öpüşünde Saklı

❤



ALINTILAR


*

"Açık sözlü olmak zor bulunan bir erdemdir."

*

"Eğer insan aşkı bulamamışsa yalnız kalmak daha mı iyidir?"

*

Güçlü ol.
Gayretli ol.
Çalışkan ol. Kolay yolu seçmekle hiçbir şey kazanılmaz.


*


Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤


Bridgerton Serisi , Kitaplar , Kitap Önerileri , Tarihi Aşk , 

Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

💗

Sek insan. Bence ruhsal bunalımlardayım ama çabuk geçer diye düşünüyorum. Bomboş geçen günlerimi değerlendiriyorum. Küfür ediyorum. Komikse gülerim değilse de gülerim. 21

En Sevdikleriniz

  • En İyi Yaoi Önerileri (+18)
  • The Devil Wears Prada (Film Yorumu)
  • Yeni Kişisel Blogum
  • Öpüşünde Saklı - Julia Quinn (Bridgerton Serisi #7) (Kitap Yorumu)
  • Back Street Girls: Gokudols (Anime Yorum)
  • Yüreğe Söz Geçmiyor - Julia Quinn (Bridgerton Serisi #1) (Kitap Yorumu)
  • Manifest Kodu (Sayı Sekansları) Nedir? Nasıl Yapılır?
  • Webtoon-Manhwa Önerileri (En Sevdiklerim)
  • Rüyalar Gerçek Olsa - Julia Quinn (Bridgerton Serisi #4) (Kitap Yorumu)
  • Webtoon-Manhwa Önerileri #2 (En Sevdiklerim)

Takipçiler :)

Gözlüklü Neler Yapıyor?

Gözlüklü Neler Yapıyor?
İZLİYORUM: Sex And The City, Modern Family

OKUYORUM: Dorian Gray'in Portresi

PasifMelankoli'nin Dolunay Ritüeli Nasıl Yapılır?

Bir Şans Ver



Blogger tarafından desteklenmektedir

Zaman Makinesi

2022 Yazılarım

2021 Yazılarım

2020 Yazılarım

2017 Yazılarım

2016 Yazılarım

2015 Yazılarım

It makes me want to cry, the shining moonlight.

Though my soul may set in darkness, it will rise in perfect light. I have loved the stars too fondly to be fearful of the night.

Distributed By Gooyaabi | Designed by OddThemes