Gözlüklü Kitap
  • 💗
  • Ana Sayfa
  • Ben?
  • 💗

İnsan, yaşadığı şehirden utanır mı? 

  • Şehrin aşırı -çok var- siyaset fanatiği insanlarından utanıyorum.
  • Sayborg teyzeden utanıyorum çünkü kendisi Bursa'da türüne az rastlanır bir teyze değil. 
  • Kent Meydanı'nın önünde çekilen sokak röportajlarından utanıyorum. 
  • Metro'ya binmek için 3,5 tl ödemekten utanıyorum.
  • Otobüse binmek için 4,5 tl ödemekten utanıyorum.
  • Bursa'nın 60+ erkeklerinden utanıyorum.
  • Kendileri bir bok etmezken diğer insanlara -gençlere- yüksekten bakan kişilerden utanıyorum.

vb.

✧*̥₊˚‧☆ミ


Öncelikle Allah kurtarsın kardeşim, Türkiye'nin darkwebine hoş geldin.👏

Bu yerli Teksas'a girdiğinde kafan karışmasın ve umutsuzluktan ağlamayasın diye bu yazıyı yazıyorum. Şimdi, sil göz yaşlarını ve hayatının bu evresini kabullen. Tanrı'nın sana bir oyun oynadığını düşünüyor olabilirsin bana sorarsan bence de oynuyor ama yıkılma, belki de yıkılmak için çok gençsin...




Nereden başlasak ki? Metro'nun 3,5tl basmasından başlayabiliriz mesela. Yeni Belediye Başkanımız -pekte yeni sayılmaz gerçi- ilk geldiği zamanda bu zammı yapmıştı ama ağır eleştiri aldığı için geri çekmek zorunda kaldı aradan takribi 1 yıl gibi bir zamanın geçmesiyle yeniden zam getirildi. Türkiye'nin en pahalı ulaşım yapan şehrine hoş geldiniz! Biz de hoş geldinler bitmez... 

Metrolara 3,5 tl, otobüslere de 4,5 tl verdiğimiz için bizi aşırı konforlu ulaşım araçlarına biniyoruz falan zannetme ya da uzun yol gittiğimizi. Dünyanın en kısa yolunu gidip pekte yeni sayılmayan ulaşım araçlarına biniyoruz ve genelde de bozuluyorlar. Seni metronun bozulduğu durakta indirip paranı da iade etmiyorlar. Sonra bir bakmışsın arabaların vızır vızır geçtiği bir otobanda otostop çekiyorsun.👌

Peki bu parayla tam olarak neyi ödüyoruz? Zaten üç kuruş maaşla çalışan insanlardan o, zar zor kazandıkları parayı da 'yol' bahanesiyle kapıyorlar anlayacağın. Ultra düzgün bir ulaşımı karşılamıyoruz o parayla. 'Peki kimse buna karşı çıkmıyor mu' diye sorabilirsin, belki gençler ama onun dışında herkes şikayetçi olsa da bunu dile getirdiğin zaman 'vatan haini' ilan edilmen muhtemel çünkü bu şehirde herkes birbirine 'vatan haini' demek için pusuda bekliyor. Bu arada tekrardan hoş geldiniz 👋

Bursa'da yapılan sokak röportajlarında ne görüyorsan, ne duyuyorsan hepsi gerçek. Bursa'nın habitatı bu. Kendisi de rahatsız olmasına rağmen gururuna yediremeyen bir sürü insanla dolu ve Bursa'nın geri kalan kesimini de rezil ediyorlar.

Eğer Bursa'ya geliyorsanız kendinize 'umurumda değil' özelliğini yükleyip gelin. Yanınızda abuk sabuk konuşacaklar, teoriler üretecekler  takın kulaklığınızı ve umurunuzda olmadığını belli edin. Yoksa yakanızı bırakmazlar ve asabınızı bozmak için ellerinden ne geliyorsa yaparlar.


Bir başka olaya da açıklık getireyim, her Bursalının sahip olduğu bir özellikten bahsedeceğim, bahsetmezsem her seferinde 'kendinde' bir sorun olduğunu düşünebilirsin. 

Bakmak.👀


Büyük, küçük, yaşlı, genç, kadın, erkek her zaman, her yerde bakmadan duramazlar! Sana uzun uzun bakarlar, kim olduğun önemli değil. Bakarlar da bakarlar... Şey diye düşünürsün 'acaba tuhaf mı duruyorum' halbuki alakası yok! Bu insanlar hep bakıyorlar, seninle bir alakası yok. Bırak bakmaktan gözleri düşsün. Gözleri düşse de geri yerine takıp yine bakarlar artık sen anla. Bakmaktan zevk mi alıyorlar, kınıyorlar mı, imreniyorlar mı onu da anlayamazsın öyle metrodan inene kadar hepsi ebek gibi sana bakar. Açıklaması bile yok bende, kaldı ki tanımı olsun...


O insanlardan kaçmak için nerelerde takılmalısınız? Ya da eli yüzü düzgün, ideal insanlar nerede takılıyor? Gittiğinizde size tuhaf tuhaf bakmayacak insanlar nerede? Bursa'nın normal gençleri nerede takılıyor? Üniversite için Bursa'ya geldin, nerede takılmalısın?



Bursalı Eli Yüzü Düzgün Gençlerin Takıldığı Ve Yemekleri Güzel Olan Mekanlar - Yerler:

  • PodyumPark
  • Özlüce
  • Noww Caffee
  •  "               "      'nin yanındaki kafe (adını unuttum)
  • Kükürtlü Starbucks
  • Trio
  • Turkuaz Plus
  • Dospresso Caffee
  • Görükle 
  • Pesto Makarna
  • ÇikolataPare

Şimdilik aklıma bu kadar geldi. Geldikçe yazıma ekleme yaparım. Nilüfer'i yazmadım çünkü ne gerek var. (Nilüfer bozdu yiağğ)


Her şey bir kenara, gerçekten büyük bir hoş geldini hak ettin :)

๑

Yazımı burada bitiriyorum, 'Sor Bana Pişman Mıyım?' diyerek part2 eklerim büyük ihtimalle. Bu yazıyı yazma sebebime gelecek olursak -gerçi bariz belli ama- dün metro 3,50 basınca şok oldum :) Bayağıdır öğrenci kartı yaptırmaya üşendiğim için tam kartıyla hayatıma devam ediyordum ama dün haliyle öğrenci kartı yaptırmaya karar verdim. Hadi ben öğrenciyim ama öğrenci olmayıp her gün sabahın köründe işe giden insanlar, işçiler gidiş-dönüş ulaşıma 7tl vermek zorunda, kaldı ki bazıları dolmuşa binerek aktarma yapıyor yani ulaşıma giden para günlük en az 10tl. Siz bunu okurken cebinizden aylık 200tl ulaşıma gitti bile. Bu hesabı ben  yapabiliyorken -düşünebiliyorken- Belediye Başkanının düşünememesi ne yazık!

(Bursa yeşil falan da değil.)

Eleştiriler , Yorum , 

♡

˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗
﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

                                      :   .

                                     *   ˚ ✵      

                                          .· * • ˚            

                                           ✶   : · •

                                    .· *

                                          ✵ ˚ : ·  

                               * ˚ ✶

                                              ✬       .   · *

                                                          ˚ .                         Gözlüklüden Seçmeler,

Konu:

Dizi, tatil gemisinde şans eseri karşılaşıp yolları kesişen sanat yönetmeni kadın ve büyük bir şirket varisi olan adamın yasak gecesi ardından gelişen olayları anlatmaktadır.

જ

37 Bölüm.

Her Bölüm 45 Dakika.

Çin Dizisi.

Youtube'da Mevcut.

 જ



Kişisel Düşüncem:

Çok kötü! Yarım bıraktım, rezalet. Hayatımda ilk defa Çin dizisi izleyeyim dedim onda da izlediğime bak! İzlerken utançtan tüylerim diken diken oldu. Bir de güya 2020 yapım ama konu 2012 falan. Çin'in 'İşte Bu Benim Masalım'ına denk geldim galiba. Ama nasıl çirkin oyunculuklar nasıl... İnanamazsınız!

Bu insanların hiç mi arkadaşı yok, birisi de demedi mi 'kanka yapma aq, oynayamıyorsun' yani benim arkadaşım olsalar direk derim 'kendini rezil etme' diye. Hadi onu geçtim, bu Çin'de kaç milyar insan var oynata oynata bu iki yeteneksizi mi oynattınız yoksa genel olarak Çin dizileri mi böyle? 


Şeyi de soracağım ya da sormadan önce bir az daha oyunculuklardan (!) bahsedeyim. Hadi başrolleri anladım -anlamadım- adamı yakışıklı diye oynattınız, bunu anlamamak için mal olmak lazım, peki kızı niye oynattınız? Oyunculuk desen yok, güzellikte yok? Ee ne kaldı geriye? Ben söyleyeyim, hiçbir şey...

Bu dizinin kastçısı mı mal yoksa koca Çin'de kadın mı yok! Ay hadi bunu da geçeyim... Peki başrol adamın şaşırmaları falan, mimikleri rezalet! Allah belamı versin dizideki herhangi bir cansız obje daha güzel oynamış, şu adama desen sabit dur, hareket etme beceremez! Güya dizide şaşırması gerekiyor, eşek gibi açıyor gözlerini ebelek ebelek ekrana bakıyor! Sana 'oyuncu ol' diyen menajerine tüküreyim! Vizyonsuz herif ya...




 🍜


Almışım elime sebzeli nudılımı -noodle- yanına içeceğim, turşum her şeyim hazır yani anlayacağınız keyfim süper, tek eksik çerez bir Kore dizisi. Sitelerden açmaya üşendiğim için Youtube'dan bir tane bulayım dedim ama karşıma Çin dizileri çıktı. Fırsat bu fırsat, bir yerden başlamak lazım diyerekten açtım bu ultra saçma diziyi, üç gün oldu atlaya atlaya izlemem rağmen bitmedi! Konu da ilerlemiyor, ne entrika var ne aksiyon ama sanki bir şeyler oluyormuş hissiyatı veriyor sadece.

Bir de, bundan net bahsetmem lazım. Ebesinin hörekesi kadar Çin'de iki tane daly*rrak, bakın Çin'in güncel nüfusu 1,436,962,790, bu kadar insana rağmen gerek market, gerek sanat galerisi, gerek yolda her yerde karşılaşıyorlar! Mümkün mü aq! Ben kendi mahallemde kendi komşularımla bile karşılaşmıyorken siz nasıl koca Çin'de, KOCA Çin'de markette karşılaşabiliyorsunuz?! Biri bana açıklasın? 
Peki karşılaşma şekilleri ne? Hemen anlatıyorum, salak kız pardon ayıp oldu, süzme salak kız market listesini kapkalın bir deftere yazmış, market listesi dediğim de tek bir ürün. O ürüne bakabilmek için 'şirketin çoook önemli dosyasıyla' telefonunu markette rafın üstüne koyuyor sonra mal ikisini de unutup gidiyor -.- Buraya kadar tamamız değil mi? Asıl cafcaflı yere geldik, o kadar Çinli arasından aşk üçgenimizin üçüncü elemanı geliyor kızın eşyalarını buluyor?! Nasıl yani... Kız dosyayı geri alırken de diyor ki 'bizim şirketle ilgili içinde çok önemli şeyler olan bu dosyayı bulup getirdiğin için çok teşekkür ederim' bu mantıklı mı be! Senarist sana diyorum! Bu mantıklı bir konuşama mı? Bu diziyi bebekler mi izliyor, iqsu -3 olan insanlar mı?

Eğer bu dizi, Çin'in yaz dizisi olarak geçiyorsa tüküreyim böyle diziye! Ulan BİR BUÇUK MİLYAR adamsınız, yapacağınız diziye sokayım! Bizim kıytırık yaz dizileri bile bunun içinden geçer. Koy Hande Erçel'i tek başına, Çin'in bütün 'yaz dizisi' sektörünü bitirir kadın. Hayır, bir de uyarlama bir diziyi bile becerememek nasıl bir mallıktır! Bu konuyu bütün Asya çekmişken, bir buçuk milyar insanın olduğu bir ülkede nasıl çekemezsiniz? Valla anlamıyorum! Hiç mi oyuncu yoktu? Çin'in en yakışıklısı bu adam mı? Eğer buysa o daha büyük bir sorun!

Şimdi gidip Çin'in en popüler dizisini bulup izleyeceğim. Bakayım sorun sadece bu dizi mi? Aşırı merak ediyorum, bu millet ne izliyor? Çünkü bu dizi utanç verici ve rezalet ötesi...



♡

˗ˏˋYazımı okuduğunuz için teşekkür ederimˎˊ˗
﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀﹀

                                      :   .

                                     *   ˚ ✵      

                                          .· * • ˚            

                                           ✶   : · •

                                    .· *

                                          ✵ ˚ : ·  

                               * ˚ ✶

                                              ✬       .   · *

                                                          ˚ .                                                             


Çin Dizisi, Çin, Dizi Önerileri, Diziler , Çerez Diziler

GDK

(Gözlüklü Dil Kurumu)


Yobazing: Eski, günümüzde kabul görülmesi imkansız, ataerkil geleneklere ve düşüncelere bağlı, herhangi her şey. 

Krinç: Utançtan ağlama seviyesi.

Beyzing: Basit.

Iqsuz: Beyinsel hiçbir fonksiyonu olmayan kimse (erkek).

Kıps: Altında farklı anlamlar barındıran göz kırpma.

Ehuheh: Altında farklı anlamlar barındıran gülüş.

Pusi: Pussy

Tşk: Teşekkür ederim. 

Wetpet: Wattpad

Oke: Tiki tamamı.

Yiağ: Tatlı 'yaa'lamak.

Yaney: Yani.

Enayi: Çabuk dolandırılan kimse (Gözlüklü). Bazen de aşırı ölçüde aptallar için kullanılır.

Çerez: Çabuk bitirilen, günlük atıştırmalık dizi, film, kitap, anime vb.

Ovırreytıt: Abartı.

Tırt: Ultra, aşırı kötü.

Vayb: Hissiyat.

sj: Bayat, komik olmayan şeyler için kullanılır.


Bu sözlük güncel ve dinamik yapıdadır. 

Gözlüklüden Seçmeler


 

Kitap Adı: Gelin
Yazar: Julie Garwood
Seri: 1/2 (Lairds' Fiancees)
Sayfa Sayısı: 543 (Cep Boy)
Yayınevi: Epsilon
Tür: Tarihi Aşk
Basım Tarihi: 2010



Tanıtım Bülteni


Kralın emrine karşı gelmek olanaksızdı ve İskoçya'nın en güçlü toprak sahibi Alec Kincaid, İngiliz bir gelinle evlenmek zorunda kalmıştı. Baron Jamison'un en küçük kızı Jamie, Alec'in seçtiği gelindi. Alec'in ilk dikkatini çeken Jamie'nin menekşe rengi
gözleri ve öfke dolu cüretkar bakışları olmuştu. Bu kadın, korkusuz savaşçının adeta ruhuna dokunuyor, şehvetiyle onun bedenini kavuruyordu. Jamie her şeye rağmen duygularına söz geçirip ona teslim olacak mıydı? Yoksa zaten teslimiyetleri katışıksız, ihtirasları yatışmış mıydı?



YORUMUM


Kamuoyuna duyuru, aşırı feminist ve ataerkil sistemden tiksinti duyan kişiliğimle beraber bu kitabı beğenmeme kararı aldık. Allah'tan ırkçı değilim çünkü İskoçları bu kitapla hedef alabilirdim ama değilim :) Ya da cinsiyetçi de değilim çünkü kocam etek giyebilir, ya da pileli şeyler falan (kıpss) ...
Yani, İskoç kültürüne ilk defa giriyorum arkadaşlar yobaz olabilirim kusura bakmayın. Sonuç olarak adamların giydiği yöresel kıyafetler benim ilkokul eteğimin aynısı izin verinde biraz tuhaf karşılayayım. 

İlk defa İskoç erkekleriyle karşılaşıyorum bu kitap sayesinde. Komple bütün İskoç temalı kitaplarla ilgili yorum yapamam ya da karşılaştıramam çünkü ilk defa okuyorum. İlk izlenimlerim olarak ise... çok sarmadı beni. Neden bilmiyorum, yazmamam çünkü biliyorum. Çok... Yobazing bir kitaptı. Kusura bakmayın... Aranızda Teamİskoççular, İskoçCanlar ya da İskoçlieberlar varsa özür dilerim. Ben olduramadım...

Tamam, vücut betimlemeleri on numara yolda görsem düşerim ama kişilik, hal hareketler, tavırlar, olaylara bakış açısı, insanı siklememe(leri)si... Kusma raddesine geldim. Ki ayrıca yazarın sanki büyük bir olay olacakmış gibi kitabın başından itibaren demeçler vermesi ve kitabın sonunda elle tutulur hiçbir bok olmaması? Zaten neyin ne olduğunu bir bebek bile çözebilirdi. Kitapta zeka pırıltısı gösterecek tek bir entrika yok. Sadece sex, zaten tek düzgün yazılan bölümlerde onlardı.
Bu arada adım kadar eminim ergen Gözlüklü bu kitaba bayılırdı ama ben değil :(



🔥

Öncelikle yorumdan önce yazımda kullandığım fotoğraflardan bahsedecektim ama dedim ki bahsetmeyeyim yorumun önüne geçmesin, o yüzden hemen şimdi anlatmak isterim. 

Uzun uğraşlar sonucunda hem etek giyen hem de bir kadını öpen erkek fotosu bulamadım tahmin edersiniz ki. İskoçların etekle işediği fotolar bile var ama kadınlarla tek fotoları yok. Sonra, yazımda boy boy gifini ve fotosunu kullandığım aşırı yakışıklı bey çıktı karşıma. Dedim 'noluyoruz' ya da şey dedim 'heyt heyt bee' tam olarak ne dediğimden emin değilim ama ağzımın suyu aktı, gözüm döndü falan, ani baş dönmesi yaşadım.

 Şu adama bir bakın! İnsana şey dedirtmiyor mu 'ulan dünyada neler var, bizim etrafımızdakilere bak'? Acı gerçek! 
Kitaba yükselmedim ama bu adama çok yükseğim. Sonra kısa bir araştırdım kendisi Outlander'da İskoç bir savaşçıyı canlandırıyormuş 👀 En kısa sürede ve ışık hızıyla izleyeceğim, yorumumu bekleyin.
İskoç dediğin bir zahmet böyle olsun aq...



(YA ŞUNA BİR BAKIN YAAA! İNSAN MI BU!!??🔥🔥🔥🔥)
Rafael'i kaldırıp nazar boncuğu yerine bunu mu koysam? Ayıp olur Rafo'ya, alınır şimdi... AMA BU NEYMİŞ BEE!

*

ALINTILAR

*

"Seninle evlenmektense cennetin soğuk bir gününe razıyım, asilzadem, gerçekten soğuk bir gününe razıyım." (İki sayfa sonra herife eridin aq)

*

"Highlands bölgesinin kışın nasıl olduğunu tarif ettin şimdi, genç bayan. Ve benimle evleneceksin." (ne bu şimdi?)
                         "Asla!" (EVLENDİ)(İRADEM VE BEN)
*

Bir savaşçı karısını sevmezdi, ona sahip olurdu. Bunun için iyi bir bahane vardı, elbette: aşk bir ilişkiyi karmaşıklaştırıyordu. (yorum bile yapamayacağım)


*
Yazımı okuduğunuz için teşekkürler.
❤

İskoç , Kitaplar , Kitap Yorumu, Kitap Önerileri, 

 


Kitap Adı: Öpüşünde Saklı
Yazar: Julia Quinn
Seri: 7/8 (Bridgerton Serisi)
Yayınevi: Epsilon
Sayfa Sayısı: 383
Tür: Tarihi Aşk
Basım Tarihi: 2012



Tanıtım Bülteni


Gareth St. Clair ciddi bir çıkmazdadır. Ondan nefret eden babası St. Clair mülkünü ve mirasını mahvetme yolunda ilerlemektedir. Gareth'ın elindeki tek şey geçmişin sır perdesini kaldırabilecek ve geleceğin anahtarı olan eski bir aile günlüğüdür. Sorun şudur ki günlük İtalyanca kaleme alınmıştır ve genç adam bu dilde tek bir kelime dahi bilmemektedir.

Sosyete bir konuda hemfikirdir: Hyacinth Bridgerton kimselere benzememektedir. İnanılmaz derecede zeki ve açıksözlüdür. Fakat ona dair bir şey - çekici ve eziyet verici - Gareth'ı nedense etkisi altına alır.

Her yıl düzenlenen Smythe-Smith Müzikali'nde ikilinin yolları kesişir. Hyacinth İtalyancası mükemmel olmasa da ona günlüğü çevirmeyi teklif eder. Fakat gizemli satırları incelerken peşine düştükleri tüm soruların cevabını birbirlerinde bulurlar. Artık hiçbir şey kusursuz tek bir öpücük kadar saf değildir...





YORUMUM

Ahh, sonunda Bridgerton Serisinin -kendimce- sonuna geldim! Bu seriye, bu kitapla son vermeyi düşünüyorum, belki yıllar yıllarr sonra 6 ve 8. kitabı da okurum ama kesinlikle şimdi değil. Öncelikle şunu belirteyim, seriyi bitirdiğim için mutsuz değilim aksine mutlu ve rahatlamış hissediyorum. (Sonunda) 

Öpüşünde Saklı kitabına da gelecek olursak ne yazacağımı bilmiyorum valla. Bomboş bir kitaptı. Konusu aşırı basit ve birazda serinin ilk kitaplarının harmanı olmuş desek çoook doğru olur. Ama bu kitabın tek cafcaflı yanı, tek insana 'oh be' dedirten yanı kesinlikle Gareth. 

Eğer diğer yorumlarıma baktıysanız -bakmadıysanız aşağıya 7. kitaba kadar bütün yorumların linklerini koymuş olacağım- Bridgerton erkeklerini nasıl itin götüne sokup sokup çıkardığımı okumuş olabilirsiniz ama Gareth, kesinlikle onlardan ayrılıyor benim için çünkü bu çocuk, insana benziyor! Kişilik olarak cidden insan ve öyle diğerleri gibi iqsuz hareketleri de yok, var aslında da çok yok diyelim ki büyüsü bozulmasın. 

Biz, bu seride ne erkekler gördük karısını kıskanan mı dersin, evlenmemek için ölmeyi isteyen mi, hakaret edeni mi, salak salak triplere gireni mi, tabii hepsinin ortak noktası mal olmasıydı. Safi mal! Sek mal! Düz mal! Bu erkeler, maruz kaldığım 6 kitap boyunca benim yaşama sevincimi sömürdü, hayat enerjimi yok etti! Mesela kitapları okurken düşünmeden edemedim 'bir erkek karakter, nasıl beyin fonksiyonlarını çalıştıramaz'. Neyse artık sonuçta seriye kendi çapımda bir final yapıyorum bari bu yazımda karakterleri gömmeyeyim :)

Nerde kalmıştık, evet Gareth diğer erkeklere kıyasla çok iyiydi -karakter olarak- kötünün iyisi diyelim. Fazla da övmeye gerek yok. Fakirdi makirdi ama en azından mal değildi. Artık 'mal' demeyeceğim, söz!

Kitabın başından sonuna kadar en çok okuduğunuz kelime kesinlikle 'zeki', yazar yolda kimi görse ona bile zeki demiş. Bu kitaptaki herkes güya zeki, kadın utanmasa tuvalet fayansını bile zeki diye betimleyecek neredeyse. Öyle bir 'zeka' fetişi var ki, sormayın...
Ee yazar herkese zeki deyince, gözünüz kitapta zeki birisini arıyor ama nerdeeee. Yok! 'Zeki konuşmalar, gözlerindeki zeka pırıltısı 1000 km öteden belli oluyordu' betimlemelerine sığınan diyaloglar okudum, gram zeka belirtisi olmayan bomboş diyaloglar. Okudukça sinirden kitabı yemek istedim! Nasıl anlatsam ki boşluğunu, yemin ederim boomboş, Allah belamı versin çok boş. İnanın bana! Kendi çapımda örnek vereceğim.

Ör:
+ Tarkan'ı çok seviyorum.
- Hangi şarkısını?
+ Tarkan'ı. (X içinden düşündü, ne kadar da zeki bir kadın.)

Tabii biraz abartmış olabilirim boşluğunu ama eheueh. Neyse, buna yakın diyelim...

Yani seriyle ilgili bütün yorumlarımı özetleyecek olursam, serinin bütün kitaplarını bir anda almayın, bir anda okumayın... Benim gibi enayi olmayın. Serinin 8 kitabı da var bende ama 6 tanesini okudum -.- Birinci kitabı okuduktan sonra hemen ikincisini okumak istiyorsunuz (yobaz anthony sıtayl) ama üçe gelince durun, ne gerek var, biraz nefes al be kardeşim! Sen beni dinle bak, sonra nefessiz kalırsın. Boğar bu kitaplar adamı...

Güle güleee Bridgerton, yol al balım!👋👋

(Bu arada gifleri çok beğendim, kitaptaki karakterleri andırıyorlar.)




❤

Serinin Diğer Yorumları İçin:
1- Yüreğe Söz Geçmiyor
2- En Çok Beni Sev
3- Son Söz Aşkın
4- Rüyalar Gerçek Olsa
5- Sonsuz Sevgilerimle
7- Öpüşünde Saklı

❤





ALINTILAR

*

“Bir insanın kendini hiç büyümemiş gibi hissedebilmesi için aile gibisi yoktur.”

*

“Ama gerçekten gelişmiş bir beynin göstergesi, değişen şartlara ayak uydurabilmekte gizlidir.”
(Bakınız gelişmiş beyin? Ne alaka aq)

*

"Hayatımı feda edebileceğim bir kişiye daha sahip olabilmek için dünyaları verirdim."



*
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim.
❤


Kitaplar , Kitap Yorumu , Kitap Önerileri , Bridgerton Serisi
Daha Yeni Kayıtlar Önceki Kayıtlar Ana Sayfa

💗

Sek insan. Bence ruhsal bunalımlardayım ama çabuk geçer diye düşünüyorum. Bomboş geçen günlerimi değerlendiriyorum. Küfür ediyorum. Komikse gülerim değilse de gülerim. 21

En Sevdikleriniz

  • En İyi Yaoi Önerileri (+18)
  • The Devil Wears Prada (Film Yorumu)
  • Yeni Kişisel Blogum
  • Webtoon-Manhwa Önerileri #2 (En Sevdiklerim)
  • Webtoon-Manhwa Önerileri (En Sevdiklerim)
  • Manifest Kodu (Sayı Sekansları) Nedir? Nasıl Yapılır?
  • Girl From Nowhere - Nanno (Tayland Dizisi Konu + Yorum)
  • Mr. Queen (Dizi Yorumu)
  • Tam Kapanmanın Son Haftası İçin Dizi Planlaması
  • Cruella (Film Yorumu)

Takipçiler :)

Gözlüklü Neler Yapıyor?

Gözlüklü Neler Yapıyor?
İZLİYORUM: Sex And The City, Modern Family

OKUYORUM: Dorian Gray'in Portresi

PasifMelankoli'nin Dolunay Ritüeli Nasıl Yapılır?

Bir Şans Ver



Blogger tarafından desteklenmektedir

Zaman Makinesi

2022 Yazılarım

2021 Yazılarım

2020 Yazılarım

2017 Yazılarım

2016 Yazılarım

2015 Yazılarım

It makes me want to cry, the shining moonlight.

Though my soul may set in darkness, it will rise in perfect light. I have loved the stars too fondly to be fearful of the night.

Distributed By Gooyaabi | Designed by OddThemes